“Düşünüyorum da aşk sözcüğünü de biraz eksik buluyorum, şu senle ben arasındaki ilişkiye. Daha büyük, daha sağlam bizimki. Aşk onun içinde sadece bir kısım galiba. Ötesinde aşkla birlikte ama yer yer, zaman zaman onu aşan başka duygular, başka esriklikler, başka baş dönmeleri de var bizde. Seni seviyorum ve senin için her şeyim. Beni seviyorsun ve benim için her şeysin. Bir insan için şu kısa hayatta bundan daha büyük ne olabilir ki. Acaba Mecnun Leyla’yı elde edip onunla evlenseydi, Ferhat Şirin’e kavuşsaydı, aradan bu kadar yıl geçtikten sonra bizim birbirimize olduğumuz gibi tutkun olabilir miydi? Yangın olabilir miydi? Sen ne dersin buna?”
Bazı günler…
Bazı insanlar…
Bir sebeple…
Sahiden karşılaşır…
Bazen bir tebessümde,
Bazen bir yazıda,
Bazen bir şiirde,
Bazen ortak bir düşüncede…
Esasen hiç bir karşılaşma tesadüf değildir..
Çünkü
Benzer ruhlar bir şekilde karşılaşırlar.