Arkadaşıma İhlas suresi sevdamı anlatırken sayfayı çevirdim ki,
Hz. Peygamber bu sureyi sevdiği için her namazda okuyan bir sahabiye, "Ona haber verin ! Allah da onu seviyor" buyurmuştur.
Aynen. Buna tutundum. Başka ne var tutunacak?
Bence çok kıymetli. İbn-i Sina tefsirini okuduğumdan beridir neredeyse her namazda okurum İhlas suresini, Elmalılı tefsirini de okudum ama hâlâ benim için özel olan İbn-i Sina tefsiri. Onun tefsiri tam bana göreydi. Belki de çoğunluğa göre. Elmalılı biraz daha akademik bilgi gerektiriyordu ve dili de, dili değil aslında kullandığı kelimeler ağırdı. Sorsan o konuda fena değilim. Ama o işler tam öyle değilmiş. O kitabı okuyabilmek için on ciltlik tefsirinden baktım. Yani diyanetin hazırladığı kitabın kullandığı ifadeler zorluyordu. Bu tefsir için ağır , hafif diyemem. Çünkü dümdüz tefsir değil. Biraz İbn-i Sinavari biraz Elmalılıvari. Hem kelime kelime irdelemiş hem de ana temayı vermiş. Aslında üç çeşit tefsir yapmış; biri beni tamamen aşıyordu. Daha doğrusu biraz aşina geldiyse de anladım demeyecek kadar kafam var.
Bu surede ne cennet, ne cehennem, ne dünya ne ahiret , ne helal ne de haram zikredilmiştir. Allah bu sureyi sadece kendisine nispet etmiştir.
Bir şeyin talep edildikten sonra elde edilmesi hiç yorulmadan elde edilmesinden daha değerlidir.
O, illetlerin illeti; sebeplerin sebebidir. Şanı yüce ve kudreti üstün olan O'dur.