Mustafa Kemal paşa, Samsun’a çıktıktan sonra Anadolu’daki mücadelede büyük fayda sağlayacağını düşündüğü İstanbul Erkan- ı Harbiye-i umumiye istihbarat müdürünün Anadolu’ya gönderilmesini ister. Gelen telgraf üzerine istihbarat Müdürü derhal Anadolu’ya geçer. Yanında Ömer Faruk efendide vardır. Fakat İsmet İnönü , istihbarat Müdürünün yanında Ömer Faruk efendinin olduğunu görünce ikiliyi İnebolu’dan İstanbul’a geri gönderir.
Bakınız ihsan aksoley - teşkilatı mahsusadan kuvayı milliye ye kahraman bir Türk subayının anıları sayfa 69-70
1. Dünya savaşında Almanların yenilmesi bizi Alman nüfuzu altında yaşamaktan kurtarmıştır.
Boğazdan hafif sabah rüzgarı esiyordu. Çanakkale'de Türkiye mağlup olan, fakat bugün kendilerini muzaffer sayan şımarık milletlerin teknelerindeki bayraklar dalgalanmaya başladı.
Sayfa 110 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Nazarımda yine âfâk siyeb-fâm oluyor
Sanırım gurbet elinde yine akşam oluyor.
Ahh! Bu gurbet.
Hatırat
-Korkuyor musunuz teğmen efendi?
-Katiyen.
-Ne düşünüyorsunuz o halde?
-Bir şey düşünmüyorum.
-Bir saatten beri hiç kıpırdamadan ayakta duruyosunuz. Herhalde İstanbul'da bıraktığınız kız arkadaşınızı düşünüyorsunuz?
-Bir kız arkadaşım yok henüz benim. Galiba, beni düşünen annemi düşünüyorum.
Sayfa 32 - timaşKitabı okudu
Alarm haberini işitir işitmez, Veli Çavuş derhal yeni beyaz bir elbise giyer ve hurma ağacına çıkıp ateşe hazırlanırdı. Bir gün Veli Çavuş' la aramda şöyle bir konuşma geçti:
-Veli Çavuş! Alarm haberini alınca neden beyaz elbiselerini giyiyorsun?
-Mülâzım Efendi. Şehit olursam, beyaz elbiselerimle gömülmek için.
Sayfa 53 - TimaşKitabı okudu
"Nazarımda yine âfâk siyeb-fâm oluyor
Sanırım gurbet elinde yine akşam oluyor"
Sayfa 55 - İhsan AksoleyKitabı okudu
Boğaz' dan hafif bir sabah rüzgarı esiyordu. Çanakkale'de Türk' e mağlup olan, fakat bugün kendilerini muzaffer sayan şımarık milletlerin teknelerindeki bayraklar dalgalanmaya başladı. Bana utanç veren bu manzaraya dayanamadım. Vapurun salonuna girip bir koltuğa oturdum, gözlerimi kapadım...
timaşKitabı okudu