Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
269 syf.
8/10 puan verdi
İnsanoğlunun Karanlık Yüzü Güç ve Hırsın Bedeli
Hikayenin kahramanı Davut, dilini koparıldıktan sonra bile pes etmeyen bir adam. Oğlu Zahir ile birlikte sarayın karanlık sırlarını çözmeye çalışıyorlar. Bu arayış onları tehlikeli maceralara sürüklüyor ve geçmişin karanlık gölgesiyle yüzleşmelerini sağlıyor. Kitap sürükleyici mi? Kesinlikle! Sayfaları çevirmekten alamıyorsunuz. Gizemli cinayetler, esrarengiz karakterler ve rüya ile gerçeklik arasında gidip gelen bir hikaye... Hepsi okuru merak ve gerilim içinde tutuyor. Ancak sadece sürükleyici bir kurgu değil, aynı zamanda derin anlamlar da içeriyor. Sessizlik ve iletişim, sevgi ve ihanet, intikam ve kader gibi temalar işleniyor. Anar, okuru düşünmeye teşvik ediyor.
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219,4bin okunma
Ney-i şerifinizle, bugüne kadar üflediğiniz her şey, kusurlu olduğu için kusursuzdu. Ama şimdi üflediğiniz, kusursuz olduğu için kusurlu !
Reklam
Ne var ki, bu obur veletlerin hüsnüniyetten anladıkları yoktu. Her kopil gibi onlar da nankör ve abur cubura düşkün olduklarından, bir akşam utanıp sıkılmadan dedelerinden helva bile istemişlerdi. Kalın Musa onları yine de kırmamış, anlayışlı bir aile büyüğü gibi şunları söylemişti: "Helva istemekte haklısınız. Ama biraz daha sabredin. Karşı komşumuz Hilmi Efendi'nin kayınpederi Rıza ölüm döşeğinde. Birkaç güne kalmaz son nefesini verir. Zavallı bizler de iftarda rahmetlinin helvasını yeriz."
Ancak Kahire kahini Bilal, "sakın unutma! Dedi. "Aristoteles'in den vurduğu gibi gözün vazifesi sadece görmek değil, hakikati görmektir. Hakikati gören bir göz artık başka bir şey göremez. Çünkü o artık, başka bir vazife ile mükellef değildir ve başka bir gayesi de yoktur..."
Düşünmesine bile gerek kalmadan, belki de ilhamla, İbrahim Dede şunları söyledi: "Evet, öyle. Ama mükemmellik de güzellik aynı şey değildir." Dâvut susuyordu. İbrahim dede konuşmasına devam etti: "İşin zor. Çirkin bir şey güzel yapmak mümkündür ama, mükemmel bir şeyi güzel kılmak çok daha zahmetli bir iştir."
Senin buraya gelmenin sebebi sadece bizim "Gel" dememiz değil, ayrıca onların sana "Git" demeleri. Hiç kimseye "kötüdür" deme. Aslında onlar, bilmeden iyilik eden insanlardır.
Reklam
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
269 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Suskunlar
Kitap eflatun rengi gibi asil bir...Ne yazsam eksik kalacak.Masal desem hakikatin masalın yanında ne olduğunu düşündürecek, hakikat desem masalın içinde yaşıyormuş hissi veren dakikalarım bana darılacak.Ne Davutun Nevaya duyduğu aşkı size yaşatacak ne de Eflatun gibi sessizliğini sesini dinleyebiliceksiniz.Ne kalın Musa'ya gülerken Zümrüdüankasına üzülebilicek ne de oğlu olan Veysel'in acıklı müziğinin kalbe tesirini duyumsayacaksınız .Ne Neyzen İbrahim dede gibi nefretin düşmanı Ney'e üfleyebilecek ne de Rafael'in garip ameliyat sahnelerine şahit olabileceksiniz.Ne inanılmak istenen Batını ne de İsa peygamberle rolleri benzeyen ama bı o kadarda farklı muamele gören Zahiri taniyabiliceksiniz.Ne diğer müzisyenlerin kurban oluşunu bilecek ,Ne de bir gözü kör Yedikule kahini gibi hakikat aynasına bakabileceksiniz.Ve de daha birçok karakteri yaşayabileceksiniz. Yegah,Dügah ve Segah musiki makam adlarının ismini taşıyan bölümlerden oluşan muazzam kitap, sizi bulunduğunuz ortamdan alıp sofuayyaştan başlayarak Galata Mevlevihanesine kadar birçok insanla göz teması kurdurtacak. Dantel gibi örülmüş, ilmeklerin ucu ehliyetle düğümlenmiş bu kitabı ,sakin ortamda okumak çok daha verimli olacaktır.Daha önceden okumaya başlayıp bıraktığım kitap, bi hocamın daha sonra okumam tavsiyesiyle beraber aklımdan çıkamamıştı.Şimdiki okuyuşumda ki kavrama değişikliğimin zamanın etkisi olmakla beraber daha özenle okumam dolayıyla da epey fark etti. Bundan sonra bana susmak düşer:)
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219,4bin okunma
Kendisini çağıranlar, bu üç katlı ve ahşap binada olmalıydılar. Allah nasip ederse bu defaki tahmini daha isabetli olacaktı. Yine de, sol taraftaki mezar taşlarının yanından geçerken içinde bir şüphe yok değildi. Açık bırakılmış kapıdan içeri girdiğinde kendini, tavandan sarkan avizedeki onsekiz kandilden çok, kelimelere dökülmesi gayrı kabil bir
Reklam
Ne var ki, her şeyi bilmek için belki hiçbir şey bilmemek gerektiğinden, ademoğullarından bazıları, bildikleri her şeyi unutmaya hayatlarının adadı. Çünkü onlara göre, ancak hiçbir şey bilmeyen bir masum, gördüğü anda onu tanıyabilirdi. Bunun için belki de, ölmeden önce ölmek gerekiyordu.
Hiç kimseye 'kötüdür' deme. Aslında onlar, bilmeden iyilik eden insanlardır.
Çığlık atıyorum
Neyse ki Recep ayı gelmişti. İşte o bitmek tükenmek bilmez oruç da bu mübârek ayda başladı. Kalın Musa günün birinde ailesini toplayarak, Veysel'in, Davût'un ve Eflâtun'un kulağına ayrı ayrı;Recep, Şaban ve elbette Ramazan ayında hep birlikte niyet edip oruç tutarlarsa, hem adam başı günde dört akçe tasarruf edeceklerini hem de sayısız sevâp kazanacaklarını fısıldamıştı. İş bununla da bitmiyordu. Musa'nın ayrıca, ikizlere bir müjdesi de vardı. Allah'ın sevgili kulu oldukları için olsa gerek, dört ayak üzerine düşmüşlerdi:Bundan böyle ikizler mektebe beraber değil, nöbetleşe giderek, eli sopalı taş mektep hocasının gazabından kısmen de olsa kurtulacaklardı.
Bkz. bir önceki alıntım jhfjfjfbfb
Babası Kalın Musa'nın, harama uçkur çözdüğünden ve kendi yetmiyormuş gibi eve fazladan iki boğaz daha getirdiğinden dolayı Veysel Bey'e ne kadar verip veriştirdiğini anlatmaya herhâlde gerek yok.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.