Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
A. M. Celal Şengör
Efendim Zümrüt Ayna kitabı 99 senesinin yazılarından oluşan bir kitapmış. Kolaya kaçmışlar. Ama kitap şöyle başlamış; Ahmet Necdet Sezer Bey’den bahsetmiş. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan.
Sezer üniversite nedir, nasıl yönetilir konusunda hiçbir fikri olmayan bir adamdı. Entelektüel bir tarafı bulunmayan bir adamdı, diyerek yani sözüm ona biraz
Mehmet’in eşi Nergis’in, Nergis’in eşi Mehmet’in, Mehmet ve Nergis’in kızları Elif’in hikayesi…
İnceliğine bakarak hemen bitirebileceğinizi düşündüğünüz ve bitirdiğiniz ancak duygu yoğunluğu fazla, betimleri çok güzel, naif bir kitap. Anlatılanlarsa her insanın yaşayabileceği, hayatımızdan olan şeyler…
Dostluk, yarım kalan hikayeler,
İlk yarısı yüzünden 7.5'tan 8 ama 100 sayfa daha kısa olsa kesinlikle benim için 10'da on olurdu.
Kitabın ilk yarısı benim için biraz sinir krizi sebebi olmuş olsa da kitabın ikinci yarısını çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
Kitabın 230 sayfadan sonrası cidden bende su gibi aktı gitti. Dün geceden beri hem okudum hem dinledim ve
Puanım 3/5 (%62/100)
İlk söyleyeceğim şey büyük ihtimalle beklenmedik olacaktır. Ne bekledin diye sormayın bilmiyorum ama Tanizaki'nin deneme yazdığını bilmiyordum. O yüzden bu kitabın da deneme olduğunu bilmiyordum. Ama yine de güzel bir sürpriz oldu. Tanizaki'nin 1933te yazdığı ve o zamana göre oldukça modern olan bir eser aslında. Modernleşen ve batılılaşan Japonya'ya (ve dünya) bakış açısını görüyoruz. Sadece gölge ve ışık değil, hiç dikkat etmediğiniz şeylerden (çatılar, kapılar vs.) bile detaylı şekilde bahsediyor Tanizaki. Japon kültürünü güzel bir şekilde yansıtmış ve batı ve doğu arasındaki farklılıkları da başarılı şekilde anlatmış. Mimariye çok ilgi duymasanız da ilginizi çekebilecek şeyler var. Genel olarak güzel ve değişik buldum. Tanizaki ile Anahtar eseri ile tanışmıştık ve dilini çok beğenmiştim, yine güzeldi.
Ne ara bitti?
Beyza Alkoç Karantina serisi yüzünden çok fazla linç yemiş ve çok sert eleştiriler almış. Ben de Karantina'yı okumaya çalıştım ve ilk iki bölümü okudktan sonra bıraktım. Ama Enkaz Altındakiler'i görünce içime bir umut doldu, bu kitabı seveceğimi hissetmişim sanırım.
Öncelikle yazar gelişimi ile başlamak istiyorum. Beyza Alkoç inkar
Yanlış numara & Yanlış arama
Kitap gayet sürükleyici ve güzeldi. Kim olduklarını bilmeden anonim olarak birbirleriyle mesajlaşmaları ve birbirlerine o zamandan beri çekim hissetmeleeini okumak eğlenceliydi. Arada sırada bazı şeyler ortaya çıktıkça kalplerimiz kırıldı ama yine de mutlu sona ulaştık. Kitapla ilgili tek sevmediğim şey bir olay oldu mu kız karakterin erkek karakteri bir kere bile dinlemeden silmeye çalışması sonra gerçekleri öğrendiği zaman da özür dileyip eski hallerine dönmesi. Ve bu iki kez yaşandı kitapta. Kız karakter ikinici olayda da yine aynı şeyi yaptı, erkek karakteri dinlemeden hayatından çıkarmaya çalıştı ve erkek karakter ile ilgili fazla ön yargısı vardı buna rağmen erkek ana karakter kız karakteri hep affetti. Kitabın kız karakterin bu davranışından ders almasını ve düzeltmesini bekleyerek bitmesini beklemiştim ama öyle bitmedi. Eğer yine bir olay oldu mu kız karakter büyük ihtimalle yine aynı şeyi yapacak. Keşke bu özelliği düzeltilseydi. Çünkü böyle oldu mu hep erkek karakter acı çekiyor...
