Menü Marksist değer tartışmaları: David Harvey, Michael Roberts tartışması – Alper Öztaş (Abstrakt Dergi) 28 Mayıs 2020 12:00 Marx’ın değeri, Ricardo’nun formel mantık içinde yarattığı soruna çözüm sunmaz. Çünkü bu sorun Marx’ın değerinde oluşamaz. Marx, Ricardo’nun üretimde yaratılan değerini, dolaşım alanına soyutlamaz. Tam tersine değerin
Yeniden-üretim faaliyetinde, sadece nesnel koşullar değişmemektedir. Örneğin köyün kent haline gelmesi, el değmemiş bakir doğanın, hazır bir tarla olması gibi, nesnel koşullar değil; aynı zamanda üreticiler (işçiler) de değişirler, üretim içinde kendilerini geliştirirler, kendilerini dönüştürürler, yeni güçler ve yeni düşünceler, yeni ilişki tarzları, yeni ihtiyaçlar ve yeni bir dil oluştururlar. (Karl Marx, Grundrisse. Kaynaklar, s. 494.)
Sayfa 33
Reklam
Dozunda alınan sakinleştirici gibi, belli bir miktarda hayal kurmak da faydalıdır. Zihnin ve emeğin bazen şiddeti olan ağrılarını dindirir ve saf düşüncelerin sert çıkıntılarını törpüleyen, sağda solda eksiklikleri ve aralıkları dolduran, dağınıklıkları birbirlerine bağlayan hafif ve serin bir bugünün ortaya çıkmasına neden olur. Ama fazla hayal insani sular altında bırakır, boğar. Düşüncelerinin yerini tamamıyla hayaller almış zihin emekçisinin vay haline! İşin içinden kolayca sıyrılacağını sanır ve her seferinde hep aynı şeyi söyler. Yanılgı! Düşünce zihnin, hayal hazzın ürünüdür. Düşüncenin yerine hayali koymak yemeğe zehir katmaya benzer. Hatırlanacağı gibi, Marius bu aşamaya gelmişti. Tutku ortaya çıkmış ve onu amaçsız, dipsiz bir kuruntuya sürüklemişti. İnsan evinden sadece hayaller kurmak için çıkar. Tembel bir yaratıcılık. Uğultulu ve durağan bir uçurum. Ve işsizlik uzadıkça ihtiyaçlar artar. Bu bir yasadır. Hayaller kuran kişi doğal olarak cömert ve yumuşaktır; gevşeyen zihin hayata sıkı sıkı sarılamaz. Bu yaşam tarzında, kötülüğe iyilik karışmıştır, çünkü gevşeklik kötü olsa da, cömertlik iyidir. Ama çalışmayan yoksul, cömert ve yüce gönüllü kişinin işi bitiktir. Kaynaklar tükenir, gereksinimler artar.
Sayfa 156 - İş Bankası Kültür Yayınları, cilt 2Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Türk Edebiyatında ilk kadın romancı olan Fatma Aliye, “hasta adam” olarak nitelendirilen Devlet-i Aliye’nin büyük münevveri Ahmet Cevdet Paşa’nın zihin dünyasında açtı gözlerini. Bir kadının, ismiyle yayın alanında faaliyet göstermesi olağandışı bir durumdu ve kadın yazarların kaleminden çıkan eserler “gölge” olmaktan öteye gidemiyordu. Fatma
Nisvan-ı İslam
Nisvan-ı İslamFatma Aliye Hanım · Kesit Yayınları · 201263 okunma
ihtiyaçlar ve kaynaklar
daha iyisini tanımayan ve kıyaslama yapamayan bir insanın kendi yaşam şekliyle yetinip memnun oması olağandır. Bundan ötürü Eski Denge'deki bir toplum kendini geri kalmış ve yoksul olarak görmez
İstekler, ihtiyaçlar ve kıt kaynaklar dengesi
İsteklerimizi karşılayacak kaynaklar kıt olmasaydı bir ekonomi bilimine ve iktisatçılara gerek kalmazdı. Onun için cennette iktisatçıya gerek yoktur derler.
Reklam
74 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.