Sultan Abdülaziz zamanından beri Genç Osmanlılar'ın, Sultan II. Abdülhamid döneminden itibaren ise İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Jön Türk'lerin tek dertleri şuydu; "Devleti kurtarmak ve Osmanlı'yı eski kudretli günlerine eriştirmek..."
Kendisi özel sohbetlerinde sık sık Filistin meselesini gündeme getirir ve Osmanlıyı bilhassa yahudilerin toprak satma teklifini reddeden II. Abdülhamid'i hayırla anardı. Emperyalizmin boyunduruğu altında inleyen ve cihad ruhu söndürülen ümmetin, bunca sorunu varken hiç bunlarla meşgul olmayıp günlerini tartışmalarla geçiren sözde selefî anlayışı sert bir şekilde tenkid ederdi.
Reklam
Değersiz Gedik Ahmed, haksız yere böyle şişirildiği gibi, II. Abdülhamid de haksız yere küçültülmüş, müstebit, zalim, hatta hain gibi gösterilmiştir. Bu da İttihatçıların propagandası sonucudur. Halbuki son zamanlarda yapılan bazı ilmi yayınlar, Sultan Abdülhamid, lehinedir. Henüz şahsiyetinin değerini tam manası ile bize bildirecek bir kitap yazılmamış olmakla beraber, şimdiden şu gerçeği kabul edebiliriz ki, ittihatçılık dokuz on yılda mahvettikleri imparatorluğu 33 yıl dağıtmadan tutabilmiş olmakla, Abdülhamid büyük bir iktidar sahibi olduğunu göstermiş ve aleyhindeki yayınların haksız olduğunu ispat etmiştir. Hele kanlı oyunlara asla girmemesi de, kıyıcı olduğu hakkındaki iddiaları çürütecek bir delildir. Bundan başka, mevkiinin sorumluluğunu iyi kavramış bir kimse idi. İstanbul’a yürüyen ve içinde düzenli kuvvetlerden çok Rumeli’nin türlü soylara mensup başıbozuk döküntüleri bulunan Hareket Ordusu’nu dağıtmak, Abdülhamid’in elinde idi. Fakat saltanatını korumak için bile olsa, buna yanaşmadı. Paşaları, çok kuvvetli muhafız kıtalarını Hareket Ordusu üzerine yürütmek için izin istemişler, fakat o, halife olmak dolayısıyla müslümanı müslümana kırdıramayacağını söyleyerek bunu reddetmişti.
Büyük AdamKitabı okudu
Dostluk kurduğumuz nice suriyeli’ye sormuşumdur: Kanlı meydan mitinglerinde binlerce insan türkiye ve osmanlı’yı lanetlerken meydanın tam ortasındaki ay yıldızlı armalı,Yıldız camii maketli telgraf anıtına niye dokunmuyordunuz? Hepsinin cevabı aynıydı: “Ama o anıt Hamid-i Sani’nin.” “İyi ama o da bir osmanlı padişahı.” “Olsun, o Hamid-i Sani.”
Sayfa 7 - TimaşKitabı okudu
Dönemin İngiliz diplomatları , bilim insanları ve gazetecileri gibi Fitzmaurice de Sultan II. Abdülhamid'i tahttan indirip imparatorluğun yönetimini üstlenen İttihatçıların, Yahudilerin ve dönmelerin ya da kripto Yahudilerin kuklaları olduğu şeklindeki kavram yanılgısının etkisinden kurtulamaz. Dünya görüşüne göre bu kuklacılar , Filistin'i dünya siyonist hareketine kazandırmak amacıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun denetimini ele geçirmeye çalışan daha yaygın bir komplonun parçasıdır.
II. Abdülhamid'in Selanik'ten Getirilişi
Abdülhamid’i getirmek üzere hükümet ve Cemiyet tarafından memur edilen üç zat ile Almanya General Konsolosu, Loreley Yatı’yla Selanik’e gidip Abdülhamid’i aldılar ve İstanbul’a getirdiler. Yat; Beylerbeyi Sarayı’nın önünde durarak, evlatları ve ailesiyle beraber Abdülhamid oraya çıkarıldı. Artık eski padişah o sarayda oturacaktı.
Selanik'in elden çıkışı
Reklam
475 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Halide Edip Adıvar'ın Sinekli Bakkal romanı, II. Abdülhamid döneminde İstanbul'un Aksaray semtinde yaşayan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Roman, Rabia isimli genç kızın gözünden, geleneksel ve modern yaşamın arasındaki çelişkileri, siyasi baskıları ve toplumsal değişimleri gözler önüne seriyor. Roman, gelenek ve modernlik, baskıcı rejimin etkileri, dönemin kadınlarının durumu, aşk, özgürlük ve gelenekleri anlatıyor. Sinekli Bakkal, uzun zamandır okumayı düşündüğüm bur Türk klasiğitdi. Dönemin sosyo-politik atmosferini ve insan ilişkilerini ustaca tasvir edilmiş. Halide Edip Adıvar, karakterleri derinlemesine işlemiş ve okurların duygularını harekete geçiren bir hikaye kurgulamış. Günümüzde de geçerliliğini koruyan gelenek, modernlik, özgürlük ve bireyin toplumdaki yeri gibi temalar açısından önemli bir eser. Aslında Sinekli Bakkal, sadece bir roman değil, aynı zamanda bir sosyolojik inceleme. Halide Edip Adıvar, bu romanda kadın ruhunun derinliklerini ustalıkla resmetmiş, etkileyici bir eser. Türk klasikleri ile ilgileniyorsanız ve II. Abdülhamid döneminin atmosferini hissetmek istiyorsanız, Sinekli Bakkal'ı okumanızı tavsiye ederim.
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,4bin okunma
Kazım Karabekir ve Sultan Abdülhamid hakkında düşünceleri.
Mithat Paşa gibi bir veziri, Mahmut Paşa gibi bir damadı boğduran, en namuslu, gayretli ve bilgili insanları zindanlarda, menfalarda çürüten, muhitini hafiye ağları içinde kuklaya çeviren insandan ne beklenir. Dün İttihat ve Terakki'yi de boğdun. Mithat Paşa'nın Jön Türkleri gibi onların da mahvolduğuna belki inandın. Fakat fikirler ölmüyor, birbirine zincirleniyor. Muhakkak her diktatör gibi fikirler arasında sen de boğulacaksın.
Sayfa 242 - Panama Yayınları
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
“ Bu kadar gaflet bu kadar kısa zamana nasıl sığdı!”
Sayfa 244 - II. Abdülhamid HanKitabı okudu
Reklam
324 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Kızıl Sultan " Abdülhamid
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum . II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ; Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği ,
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
Toplumun en büyük haksızlığına uğramış tarihî şahsiyetlerden biri, II. Abdülhamid'dir.
Tahttan indirilip Selanik’e sürgün gönderilen “Sultan II. Abdülhamid bu ittifakı duyunca başını sallayarak şöyle demişti: ‘Kaç defa bu ittifaka kalkıştılarsa; gayret edip bunu engelledim.’ Bu sözü Selanik’ten İstanbul’a nakledilirken yolda söyleyen Abdülhamid, İstanbul’a geri getirilmesinin sebebini sorduğunda ona: ‘Dört Balkan ülkesi Türkiye’ye karşı ittifak kurdular. Yakın zamanda savaş çıkacaktır.” dedikleri zaman bu duruma anlam verememiştir.
II. Abdülhamid'in Balkan ittifakına tepkisi
324 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Kaplanın Sırtında romanını okurken, bir dost tavsiyesi üzerine alıp okumuştum. Ki bu zamana kadar Livaneli'nin neredeyse okumadığım kitabı yok denecek kadar azdır. Bu sebepten ötürü, kitaptan beklentim çok yüksekti. Sandım ki, kitabı elimden asla düşüremeyeceğim, çünkü Livaneli'nin kitaplarında bunu fazlasıyla tercüme etmiştim. Sonuç öyle çok beğendim diyemem. Tarihî roman yazmanın zorluğunu bilerek söylüyorum bunu da. II. Abdülhamid 'in yaşamının en ilginç anlarının, Selanik şehrindeki günlerini, Dr. Hüseyin Atıf Beyin tuttuğu günlükler üzerinden kurgulanmış bir roman okudum. Zaman zaman kendimi çok kaptırmış olsam bile, özellikle ilk bölümünü pek beğenmedim. Devrik padişahın, ihtilalci fikirlerin filizlendiği Selanik şehrindeki günleri hem bir vicdan muhasebesi hem de yoğun psikolojik bir gelgit dalgası iç içe geçmiş bir romandı. Zaman zaman bilmediğim tarihi bilgileri okumak da ayrı bir keyif verse de yine de en iyi romanlarının arasına maalesef koyamayacağım.Ama o dönemi merak eden herkes okumalı yine de, sonuç olarak bu benim fikrim.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 20239,6bin okunma
ZEKÂ ve HAMİYET TİMSALİ...
"Toplumun en büyük haksızlığa uğramış tarihî şahsiyetlerinden biri, II. Abdülhamid’dir."
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Resim