Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İslâm Şerîatı’nca 12 yaşında ergen sayılan şehzâde, askerlik ve idare sanatını öğrenmek üzere iki lalasıyla eski bir beyliğin sancak merkezine gönderilirdi. III. Mehmed (1595–1603) dönemine kadar sancağa çıkan şehzâdelerin çoğu (II. Bayezid bile) şehzâdelik döneminde etraflarına topladıkları şâir ve nedîmlerle sorumsuz bir hayat yaşamış, bazıları sağlığını kaybederek ölümün kucağına düşmüştür (meselâ Fâtih’in oğlu Konya valisi Mustafa, içki ve sefahatten genç yaşta hayatını kaybetti). Buna karşı Fâtih’in oğlu Cem, Bayezid’in oğlu Korkut, saraylarında sanat ve bilim adamlarıyla seçkin bir çevre meydana getirmişlerdi. II. Selim (1566–1574) Sarhoş Selim diye ün salmış, bir hamam âleminde düşüp ölmüştür; 28 yaşında tahta çıkan III. Murad (1574–1595) kadınlara aşırı düşkünlüğü (130 çocuğu olmuş), içki âlemleri, bir şeyhe bağımlılığı yüzünden Osmanlı kargaşa dönemini açan sultanlar olarak bilinir."
Çandarlı Halil Paşa 1446'da gizlice bir Yeniçeri isyanı tertip etti. Edirne'nin altını üstüne getirtti. Bu kargaşayı bahane ederek II. Murad'ı gizlice Edirne'ye çağırttı. Babasının geldiğinden haberi olmayan 14 yaşındaki II. Mehmed bu oldubitti/ bu darbe karşısında tahttan çekilerek veliahtlığı kabul ettiğini bildirdi. Şehabeddin ve Zağanos paşalarla birlikte Manisa'ya yollandı.
Sayfa 65 - KIRMIZIKEDİKitabı okudu
Reklam
Türk Ahlakı
''Merhum Ziya Gökalp, Türklerin ahlakta birinci olduğunu söylerken, milli bir övünme duygusuna kapılmış değildi. Çok tarih okumuş, milli maziyi öğrenmiş ve düşmanlarımızın bizim hakkımızda söylediklerini belledikten sonra bu hükmü vermişti. Burada ahlakın hangi sebepler ve tesir edici şeyler altında meydana geldiğini inceleyecek değiliz. Yalnız
Sayfa 47 - 48,49,50Kitabı okudu
1633 Eylülünde büyük İstanbul yangını IV. Murad'ın hayli canını sıktı, uğranılan kayıplar çok fazlaydı, yangının faturası ise kahvehanelere çıktı.
Sayfa 285Kitabı okudu
Kızılcık sopası
Sultan II. Murad bile Şehzade Mehmed’i (geleceğin Fatih’i), “Eti senin kemiği benim” diyerek Molla Gürani’ye teslim etmişti. Şehzade Mehmed her çocuk kadar haylazdı. Kendisini eğitmek üzere yeni bir hoca atandığını öğrenmiş, bir sürü muziplik hazırlamıştı. Hoca ilk derse elinde bir kızılcık sopası ile girince, afalladı. Tedirgin bir sesle sordu: “Elinizdeki nedir Hocam?” “Kızılcık sopasıdır” dedi, Molla Gürani; “Zaman zaman talebelerimin üzerine yapışan tembellik tozlarını bununla silkelerim!” “Haylazlık edersen, derslerine çalışmazsan, seni döverim!” demeye getiriyordu. Ders biter bitmez, Şehzade Mehmed annesine koştu: “Bu deli Hoca’yı hemen dersimden alın.” “Neden ki?” diye sordu annesi, “bir şey mi oldu?” “Daha ne olsun, elinde sopa ile derse girdi, beni dövmekle tehdit etti.” “oglum ben ders alırken de o sopa vardi Valla aslanım, hocanın sağı-solu belli olmaz, ondan korkarız, iyisi mi suyuna git, derslerine çok çalış, tembellik etme…” Şehzade Mehmed, bu sayede “Fatih Sultan Mehmed” oldu. Hocaya saygı, ilme-irfana saygıdır: Saygı olmadan “eğitim-öğretim” olmaz! Osmanlı’yı zirveye taşıyıp beş yüz sene zirvede tutan sırrın özü de özeti de budur.
Sayfa 113Kitabı okudu
Benim de öyle :(
Gelibolulu Mustafa Âlî'nin naklettiği bir rivayete göre, güya bir padişah ilk defa tahta oturduğunda ağzından çıkacak ilk sözler, dönemi bakımından belirleyici oluyordu. Murad o gece saraya girip tahta oturduğunda, zorlu yolculuğu sırasında sürekli istifrağ ettiği için midesi boşalmıştı ve tabii olarak ilk sözü "Karnım aç" olmuştu.
Reklam
Şarlken ve Kanuni Mısır, Suriye ve Hicaz'ın ani fethi sonrası Osmanlı sultanları “Hâdimü'l-Haremeyni's-Şerefeyn” gibi dini unvanları ön plana çıkarip İslam dünyasının liderliğine soyunurken, Şarlken'in şahsındabirçok toprağın birleşmesi, Hıristiyan dünyasını (Universitas Christiana) tek bir hükümdar altında bir araya getirme projeleriniortaya
Sultan Murad Vefat Etti Vezir-i Azam Çandarlı Halil Paşa’nın, Sultan Murad’ın vefatını bildirdiği mektubunu Manisa sancağında alan Şehzade Mehmed, süratle Gelibolu üzerinden Edirne’ye gelerek, 18 Şubat 1451 Perşembe günü yapılan cülus merasimi ile yedinci Osmanlı padişahı olarak tahta oturdu. On dokuz yaşını birkaç gün geçmiş bulunuyordu.
ORDİNARYÜS’ÜN FAHİŞ YANLIŞLARI Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul Türkçesi konuşarak herkesle anlaşmanın kabil
Ordinaryüsün Fahiş Yanlışları Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul Türkçesi konuşarak herkesle anlaşmanın kabil
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.