Son sayfasını çevirip kapağını kapatınca bazı kitaplar biter , bazıları ise bitmez siz o kitabı düşünmeye devam edersiniz kafanızda evirip çevririsiniz. Karakterkeri olaylar şöyle olmaylıdı böyle demeliydi diye düşünürsünüz. Gerçek dünyadan kopar ve yeniden günlük hayata adapte olmaya çalışırsınız. Damızlık Kızın Öyküsü de böyle bir kitap.
Çoğu
The Handmaind's Tale
Orjinal adı The Handmaid's Tale olan kitabin geçen sene dizisini izlemis fazlasiyla etkilenmiştim.Kırmızı pelerinler içinde(çünkü kırmızı her yerden rahatlıkla görülebilecek bir renk)başlarında kocaman kenarlı şapka ile baskı altındaki kadınlar,simsiyah giyimli Muhafızlar,Eşler ve Komutanlar ve Teyzeler ve Gözler.Diziyi
#damızlıkkızınöyküsü konusu itibariyle; komutanlara özel çok eşlilik açısından “ütopya” türünden bir eserken, gelecekte kadınları “iki bacaklı rahimler” olarak görmesi açısından “distopya” türü eserlere giriyor. Yazar ön sözde her iki roman türünü barındıran eserler için; “üstopya” teriminin kullanılması gerektiğini belirtmiş. Kitap hakkındaki
Bu kitap üniversite son sınıfın ikinci döneminde “Dünya Edebiyatı” dersinde okumam söylenen bir kitaptı. Zorla okumanız gerektiği söylenince pek akıcı bir kitap değil açıkçası ama başlayınca da merak ediyorsun. Final sınavımda sorumun birisiydi ama o zaman tam bitirmemiştim kitabı. Neyse kitaba gelecek olursak çok değişik bir “distopya” çünkü tam olarak aynı olmasa da benzerinin gerçekten yaşandığı ve bundan esinlenilerek bu kitabın yazıldığı bilinen bir gerçek. Bu kitapta ele alınan ülke gibi bir ülke isteyen bir takım şahsiyetler hâlâ yok değil ama kadınları asla bir şeyleri bahane ederek, İSTEKLERİ dışında kuluçka makinesine çeviremezsiniz. Kusurun kadında olup erkeğe toz kondurulmayan bu distopyayı kabul etmiyorum, etmeyeceğim.
Nasılsa bizim başımıza gelmez! düşüncesinde olanlar bi’ bakar mısınız?!
Ne Avrupa ne Ortadoğu kadın denilince pek farklı değiller. Şaşalı birkaç yaşam aldatmasın, her distopi bir güruha verilen sınırsız bir hakla başlar.
Damızlık Kızın hikayesi gerçek mi?
Romanın yazarı Atwood, hikayeyi 1980'lerdeki siyasal ve sosyal olaylardan
Oğluma evlenilecek kız arıyorum” diyen teyzeleri duyunca “damızlık mı arıyorsunuz” diyorum içimden. Dışarıdan söylesem terbiyesiz diyecekler ancak işin özü bu. İyi yemek yapsın, ev işi yapsın, oğluşuma baksın, çocuk doğursun mantığında söyleniyor bu cümle. Bu durum artık genç kızlar arasında da bir yarış, rekabet haline dönüştü. Özellikle