Kitabın 113. incelemesini yapan bir okur olarak baştan ifade etmek isterim ki, kitabın içeriğine, yazıldığı döneme, yazarın içinde bulunduğu şartlara, teknik özelliklerine ve benzeri konuların detaylarına girmeyi pek düşünmüyorum. O nedenle, kitabı henüz okumayan okurların sitedeki birbirinden değerli incelemelere göz atmalarında fayda var...
Ben
Roman Hakkındaki AçıklamalarımSerencam adlı bölüm ile başlayan
Kılavuzun Pusulası , alışılmışın aksine sondan başlıyor. Mazi adlı bölüm ile geçmişe dönülüyor. Bu bölümde üniversite eğitimi için ailesinden uzaklaşarak şehir dışına giden ve tek başına bir evde yaşama tutunmaya çalışan Orkun Arıkan, gizemli rüyalar görmeye başlar ve tuhaf
❝Sanki ela gözlerinden vaktinden önce açmış ıhlamur çiçeklerinin kokusugeliyordu.❞
❝Biliyor musun ıhlamur ağaçları ne zaman çiçek açar?İki sevdalı kavuştuğu zaman açarmış aslında. Tıpkı zorlu fırtınaların ardından gelen bahar gibi.❞
❝Belki de benim hiç tanımadığım sana ihtiyacım vardı.❞
❝Sonuçta her ruh kendi kitabını kendi seçer hatta bazen kitap gelir o ruhu seçer.❞
❝Unutma, sırlar yalnızca ehline verilir.❞
❝Evim oldun sen benim. Ben banklarda, parklarda iki büklüm bir kat sabahlarken evim oldun. Kör kuyularda sürüklenirken, dipsiz uçurumlara giderken, sarp dağlarda yürürken evim oldun.❞
❝Hiçbir dünya dilinde ifade edemiyorduk kendimizi.... Yaşanmış ve geçmişte kalmıştı her şey. ❞
❝Hocam gerçekten inanıyor musunuz? Kitapla insan tedavi edilebilir mi?❞
❝Doğru insan, doğru zaman ve doğru kitap… Unutma şifre bu! ❞
Can Yücel’e ‘ neden hep babana şiir yazarsın?’ Sorusunu yönelttiklerinde, ‘ Ben anneme şiir yazacak kadar şair değilim.’ der. Başka anneleri bilmem ama bu söz sende var olup, her bir alın kırışıklığına tesir ediyor. En ama en çok sana yakışıyor. En çok sen de anlam buluyor.
Şimdi sana bu dünyanın kirinden arınmış bir ben yani o 12 yaşındaki
"Spoiler İçerir.. "
Yazarın sözüyle başlamak isterim : Gerçek Bir Kadının Öyküsüdür Bu Kitap ..!
Psikiyatrist olan yazarımız Kanatır Cezaevi'nde bir grup kadın mahkumun kişilik yapıları üzerine bir araştırma yürütmeye başlar . Sonra diğer mahkumlardan ziyade Firdevs adında mısırlı bir kadın mahkum dikkatini çeker . Firdevs 10 gün sonra
...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, başkaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
Yukarıdaki cümleyi kitap arasına işlerken henüz tam olarak neyle karşılaşacağımı
“Geçmişten taşıveren bir anı insanın aklında yara açmayagörsün, hemen başkaları da sökün eder, böylece ruh daha derin kanar ve sonunda insan yüzüstü çöküp gözyaşlarına boğulur.„
Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak "Yalnızım!" diye haykıracaksın günün birinde.
Uzun zamandır okurken sinir krizi geçirdiğim, başımı duvarlara vurmak istediğim, içinde sevecek bir şey bulamadıkça goodreads puanını düşünüp bir mantık bulmaya çalıştığım bir kitap olmamıştı. Sevmediğim çok kitap okudum ama beni bu kadar sinirlendireni görmemiştim.
Baştan söyleyeyim, kitabı sevenlere lafım yok. Yalnız bana fan girl modlarında