“Kitabı yarım bırakmayı düşündürecek kadar kompleksli, tutarsız, meşum bir dille yazılmış, mekanik tatlı kitap” demişim okurken. Okuduktan sonra düşüncem değişmedi. Farklı bir bakış açısı getireceğim maskesi altında tutarsız alıntıların birleşmesinden kaynaklanan, başında başka sonunda başka söylemlerle tamamlanmaya çalışılmış, kökenlere karşı hınç dolu talihsiz bir ürün. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş amacını Orhan Gazi adına yapılmış eserlerdeki kırılmış rakamlara bağlayacak, Atatürk’e başkomutan unvanı halkın verdiğini (ilk baskıda) iddia edecek kadar da derin(!) bir bilgi birikimin ürünü aynı zamanda. İlgi görüp yazarı çeşitli ödüllere layık görülmeseydi okuyup geçerdim. Bu kadar safsatanın bu kadar itibar görmesidir yazma sebebim. Yazara da ulaşarak fikirlerimi söylediğim için müsterihim. Osmanlı’nın kuruluş yıllarını merak eden okur dönemin Anadolu (Rum) derviş (çok genel anlamda kullanıyorum zira kavram açıklamasının yeri burası değil) topluluklarını anlatan eserleri okusalar BİLE bu kitaptan çok daha fazla faydalı ve yanıltıcı olmayan bilgi edineceklerdir.