Italo Calvino’nun okuduğum ilk eseri Örümceklerin Yuvalandığı Patika, bir çocuğun gözünden 2. Dünya Savaşı sırasında işgal altında olan İtalya’yı anlatıyor. Hazırcevaplığı, cesareti ve hayal gücünün genişliği ile yer yer bana Tom Sawyer’ı hatırlatan Pin’in, küçük bir çocuk olmasına rağmen büyüklere öğreteceği çok şey olduğu kesin. Kendisiyle pek de ilgilenmeyen ablası ile birlikte yaşayan, günlerinin çoğunu sokaklarda başı boş bir halde geçiren Pin, Almanlar karşısında mücadele eden bir grup yerel direnişçinin arasına dahil oluyor. Yaşananları onun bakış açısıyla tarafsızca görüyoruz. Düşmana destek verenlerin, ülkesini savunmaya çalışanların, İtalya’dan ziyade kendi çıkarlarını vatanın kurtuluşundan önde tutanların yanı sıra savaşın yarattığı tahribat oldukça yalın ve çarpıcı bir şekilde aktarılıyor. Oldukça iyi bir gözlemci olan Pin, yetişkinlerin tutarsız, iki yüzlü, politik davranışlarını kendince anlamlandırmaya çalışarak büyük bir adam olma hevesiyle onların dünyasına dahil olmaya çalışırken çocukluğun verdiği saflıkla çelişkiler ve şaşkınlıklar da yaşıyor. Yazarın anlatımını, sıcak ve samimi üslubunu çok sevdim. Kendisiyle tanışmak için kesinlikle güzel bir fırsat.