“İki Uçurumlu Köprü” adlı öyküden...
(...)ben huzurun aileyle geçirilen, gün ışığının beslediği bir kahvaltı kadar basit olduğunu düşünürüm.(...)
“Toplantı“ adlı öyküden...
Ramazan’la Selami, arktan büyük potaya akan madeni, el potasına doldurarak kalıplara döküyorlardı. Bazen akan madenin cızırtılı bir sesle patlayışı irkilmelerine neden oluyordu. Sıcak sobaya dökülen su nasıl sıçrar ve patlarsa, erimiş maden de öyleydi. Dökülmeyen birkaç kalıp kalmıştı. Potayı çevirmeye yarayan demir çubuk, Ramazan’ın elinden
Reklam
“Tehdit“ adlı öyküden...
Cumartesi öğle sonrası soluğu genelevde aldım. Bekârken bir iki defa gelmişliğim vardı. Eh ne yapalım, yine bekâr sayılırdım. Genelevin sokağına girdiğimde çevre seyyarcılarla doluydu. En çok da kasetçi, tarakçı, köfteci... Evler çoğunlukla iki katlıydı. Kalabalık da az sayılmazdı, ama çoğu kuru kalabalık. Parası olmayıp da bakmaya gelenerden, on
İki Gün adlı öyküden
Seviyorum. Ne çok şeyi seviyorum. Ve ne çok şeyin az bir bölümüyle katlanıyorum yaşamaya. Bu bitmeli artık, değil mi?.. Şöyle kendine güvenmeli biraz... "Yaşamak" elde bulunanlar değil, zorlamalar olmalı. Yani koparıp aldıklarım...
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - epubKitabı okudu
İki Gün adlı öyküden
Öğrenmiştim, yaşamanın benim için altını kara kara çizdiği yerleri ve kimilerinin "alınyazısı" dediği şeyi.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - epubKitabı okudu
“Külhanların Önünde” adlı öyküden...
(...)Şu küreği nasıl kullanırdı biliyor musun? Küreğin keskin nişancısıydı Ateş Baba... Açardı külhanın kapağını, ardına kadar açar, gerilere kadar çekilir, kömürü küreğe doldurur, şöyle iki elinin arasında bir tartıp külhanın ağzından üç karış öteye diye bağırır, uzaktan fırlatıp attığı kömür külhanın ağzından tam üç karış öteye düşerdi. Ne bir santim uzağa ne bir santim yakına... Gözlerimizin önünde tekrarlar dururdu bu oyunu... İki karış sağa, iki karış geriye, üç karış beriye, dört karış öteye... Sonra bizden yana döner, meslek budur oğul, derdi, küreğine böyle sahip olduğun gün, anla ki mesleğinin doruğundasın...(...)
Reklam