157 syf.
8/10 puan verdi
Sabitfikir’in internet sitesinde Necip Tosun’un kitapla ilgili çok güzel bir inceleme yazısı var. Oradan bir alıntıyla başlayayım: “Carson McCullers öykülerinde serinkanlı anlatım ile derinlik peşindedir. Onun öykülerinde biçim tıpkı hayat gibidir. Yazar, yansıttığı dünyada tarafsız ve geri plandadır. O sadece bize aktaracağı hayatları “seçer”.
Küskün Kahvenin Türküsü
Küskün Kahvenin TürküsüCarson McCullers · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,296 okunma
“Külhanların Önünde” adlı öyküden...
(...)Şu küreği nasıl kullanırdı biliyor musun? Küreğin keskin nişancısıydı Ateş Baba... Açardı külhanın kapağını, ardına kadar açar, gerilere kadar çekilir, kömürü küreğe doldurur, şöyle iki elinin arasında bir tartıp külhanın ağzından üç karış öteye diye bağırır, uzaktan fırlatıp attığı kömür külhanın ağzından tam üç karış öteye düşerdi. Ne bir santim uzağa ne bir santim yakına... Gözlerimizin önünde tekrarlar dururdu bu oyunu... İki karış sağa, iki karış geriye, üç karış beriye, dört karış öteye... Sonra bizden yana döner, meslek budur oğul, derdi, küreğine böyle sahip olduğun gün, anla ki mesleğinin doruğundasın...(...)
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 21 hours
Yankesicinin ve Özgür Kadının Hâletiruhiyesi...
Zweig'in gözlemciliğine, şehir yaşamının keşmekeşi içinde yakaladığı bir ipucunun peşinden giderek macera arayışına, insanı tüm yönleriyle anlama ve anlatma şevkine dair müthiş bir örnek Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma. Detaylara, olağandışı görüntülere bakarak âdeta bir dedektif bakışıyla kalabalık içinde ayırt ettiği bir adamın ne yaptığını
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Bir Zanaatla Beklenmedik KarşılaşmaStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 20236.6k okunma
“Toplantı“ adlı öyküden...
Ramazan’la Selami, arktan büyük potaya akan madeni, el potasına doldurarak kalıplara döküyorlardı. Bazen akan madenin cızırtılı bir sesle patlayışı irkilmelerine neden oluyordu. Sıcak sobaya dökülen su nasıl sıçrar ve patlarsa, erimiş maden de öyleydi. Dökülmeyen birkaç kalıp kalmıştı. Potayı çevirmeye yarayan demir çubuk, Ramazan’ın elinden
200 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 hours
Necati Cumali'nin Yaşadiklari ve Yapitları
Necati Cumali'nin severek oludugum akici uslubla yazilmis öyku kitabi kendi söylemiyle "çocuk yaşımdan başlayarak annemden, babamdan dinlediğim olaylardan doğuyor." dedigi 11 öyküden oluşuyor. Kitaba iliskin soruları Necati Cumali şöyle cevaplandirmaktadir. Makedonya 1900 adlı öykülerinizin esin kaynağını açıklar mısınız? Makedonya
Makedonya 1900
Makedonya 1900Necati Cumalı · Cumhuriyet Kitapları Yayınları · 2005231 okunma
“Uzaklaşan Ses“ adlı öyküden...
- İki ay önce, gecenin bir yarısı yine geldiler, diyor. Ortalığı dağıtıp gittiler. Ara sıra da beni takip ediyorlar. Çoğunda anlamıyorum, ama bazen göstere göstere. Telaşlanıyorum. - Kaç gün kalacaksın? - En fazla iki... - İki gün ha! Size bir türlü akıl erdiremiyorum. Evet saygı duyuyorum, ama neye yarar. Hiçbir şeyi değiştiremiyorsunuz, görmüyor musunuz bu gerçeği? Belki yüz yıl sonra olur. Biz göremedikten sonra... Sonra sen, tutturdun fabrika işçileri diye. Oysa sen, iyi bir tiyatro oyuncusu olabilirdin. Bu da bir mücadele değil mi? İşçi dedikleriniz peşinden gelse bari. Bu cahillikle baş edemezsiniz. Keşke bıraksan her şeyi... - Lütfen hayatım, kırıyorsun beni... Uzaklardan otonun tanıdığım, kır kır kır seslerini duyuyorum. Ağır ağır ses daha anlaşılır hale geliyor. Yatak odasının penceresi yola baktığından, telaşla, - İşte geldiler, diyorum. Zekiye yatıştırmaya çalışıyor beni. - Bu saatlerde sürekli geçerler. Seninle bir ilgisi yok, diyor. Araba tam bizim evin önünde duruyor. Hızla yataktan çıkıp, üzerimi giyiyorum. Zekiye durdurmaya çalışıyor. Telsiz sesleri... Zekiye’ye sarılıyorum. Ağlıyor. Hızla banyonun penceresine yöneliyorum. Arka bahçeden çıkıp giderken, kır kır kır... sesleri uzaklaşıyor.
Reklam
“Tehdit“ adlı öyküden...
Cumartesi öğle sonrası soluğu genelevde aldım. Bekârken bir iki defa gelmişliğim vardı. Eh ne yapalım, yine bekâr sayılırdım. Genelevin sokağına girdiğimde çevre seyyarcılarla doluydu. En çok da kasetçi, tarakçı, köfteci... Evler çoğunlukla iki katlıydı. Kalabalık da az sayılmazdı, ama çoğu kuru kalabalık. Parası olmayıp da bakmaya gelenerden, on
“İki Uçurumlu Köprü” adlı öyküden...
(...)ben huzurun aileyle geçirilen, gün ışığının beslediği bir kahvaltı kadar basit olduğunu düşünürüm.(...)
224 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Storytel’den dinlediğim çerezlik bir kitap. Ahmet Ümit sade dili ve merak uyandıran öyküleri ile beni yormuyor, bana bir şey öğretiyor mu, pek sanmıyorum fakat terapi gibi geliyor. Hakikaten bahsini ettiğim uygulamada seslendirmeler çok iyi, kendim okusam bu kadar hoşuma gitmeyebilir. Kitap aşk temalı dokuz öyküden oluşmakta ve en güzelini en sona
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202014.3k okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 29 hours
*Aziz Bey Hadisesi*
Adını çok defa duyduğum bu öykü kitabı, Ayfer Tunç ile tanışma kitabım oldu. Yazardan okuduğum İlk kitabın Aziz Bey Hadisesi olması yazarin diliyle tanışmamda çok güzel bir başlangıç oldu. Ve yazarın diğer kitaplarını bir an önce okumam gerek diye düşündüm. Öykü kitabı okumayı çok sevmeyenlere bile öyküyü sevdirecek bir kitap kesinlikle. Ben de
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 201110.4k okunma
120 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.