Bir kitap okumuştum ;
Sohbet etmeyi çok sevdigin biriyle, artık iki
kelime dahi edememek de gurbetten sayılırmış. Bazi gurbetlerin vuslatı da yoktur.
Bazı kavuşmalar, mahsere kalırmış.
Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime . Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabe ile yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker alıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...
Sayfa 349
"Feres" Arapça at anlamına gelen kelimelerden biridir. (At Araplar için çok önemli bir hayvan olduğundan çok sayıda kelime atlar için tahsis edilmiştir.) Feraset at görüşü anlamına gelebilecek bir deyime işaret eder. Malumunuz atların gözleri başlarının iki yanındadır ve bu sayede çok geniş bir görüş açıları vardır.
Sayfa 483Kitabı okuyor
"Seni az tanıyorum...Az...Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabe ile yazılmış on binlerce kelime ve yüz binlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında."
-Hakan Günday
Sayfa 208Kitabı okudu
Hayat, iki kelime sadece: Yaşam ve ölüm. Ve nasıl yaşanılırsa öyle de ölüm... Nasıl da ölünürse öylece haşrolunmak... Ve insan, üstadın deyimiyle: Üç beş damla kan, üç beş damla su.
Sayfa 7Kitabı okuyor
Every word, a world.
'İki küçük kelime nasıl bu kadar anlamlı olabilirdi?'
Sayfa 288 - YakamozKitabı okudu
Gerçek tutunamayanlara saygım büyüktür. Onları bir ansiklopedide toplamak isterdim. Türk Tutunamayanları Ansiklopedisi. On iki fasikül bir cilt. On iki ciltte tamamlanacaktır. Üç fasikül bir harf, üç harf bir kelime, üç korner bir penaltı...
Sayfa 205 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
İçimi titreten bir cümle...
"Muhabbet etmeyi çok sevdiğin biriyle artık iki kelime edememek gurbettir."
Henüz sadece birkaç kelime etmiştik ama iki şeyden katiyetle emindim. Birincisi, Dante’nin gerçekten de nişanlım olacağıydı. İkincisi de mihraba ulaşamadan birbirimizi öldürme ihtimalimizin oldukça yüksek olduğuydu.
Sayfa 24 - VivianKitabı okuyor
Ne tuhaf görünüyorlardı kim bilir,kırklı yaşlarında,biri siyahi biri beyaz,parkta oturmuş ya da sokakta eve yürürken mitoloji sevgilerini paylaşan,şehvani kelime oyunlarıyla birbirini alt etmeye çalışan iki kadın.
Mary Costello
