Sevgilerimizi söyleyemez olduk
Göremez olduk nice güzellikleri
Yalanı öğrendik
Utanmayı öğrendik
İnandık sonraları
Bütün yaratıklardan üstün olduğumuza
Büyük zekâmız
Önce kafesi, zinciri, zulmü icat etti
İyi güzellik ve doğruluk adına
Hiçbir şey kalmadı inandığımız
Aradan bin yıllar geçip
Atom parçalanıncaya kadar
Zaten paramparça olmuştu insanlığımız
Merhaba canımmm dostlarımm. Gününüz güzel geçmiştir şu ana kadar umarım. Ve malum gün daha bitmedi. O yüzden gecenizin de güzel geçmesini diliyorum şimdiden. Kitabın kapağına bakalım ilk olarak siz ne görüyorsunuz bilmiyorum hiç. Ama ben üzgün, kırgın, belki biraz da kızgın ama kızgınlığı en çok kendine olan bir adam görüyorum. Bu kitap adından
Seni benden başka hiç kimseyle paylaşmaya razı değilim. Zaten sen bir bütünsün; bölünemezsin, paylaşılamazsın ki! Ben hep sevdim sana gelinceye kadar. Seni sevmeye hazırladım kendimi. İlk sevdiğim değilsin elbette, ama son sevdiğim olacaksın. Seni tanımadan önce yalnız sevmenin hazzıyla doluydu yüreğim, gururluydum, çünkü; seven bendim. Yalnız benim hakkımdı sevdiğimi yüceleştirmek, onu erişilmez yapmak, ölümsüz kılmak benim hakkımdı. Sevildiğimi, hele senin tarafından sevildiğimi anladığım anda gururum yok oldu. Aşkın büyüklüğü karşısında eridiğimi hissettim.
Oğuzcan’dan Dörtlüklerin Var Oluşları: Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse
Dörtlükler, şiir dilinin anlam ve biçim itibariyle birbirini tamamlayıp bütünlük sağlamasıdır. Dört satırlık şiir birimidir. Varlığında var olan bir duygu, his ve iletişim aracıdır. Türk şiir dünyasında da en çok kullanılan dörtlükler olmuştur. Divan ü Lügat-it-Türk’teki
Güzellik iyilik abidesi tutunacak dalım canım Eylül'üm ... Sen gideli 24 yıl oldu ama hala ne zaman gözümü kapatıp seni hatırlasam bir düğüm boğazımda. Bir çok kan bağım olan insandan daha da yürektendi senin duyguların. Şimdi ne zaman bir dost daha girse hayatıma seninle yaşadıklarımızı hatırlayıp heyecanlanıyor ama gidişindeki yükü göze