Saatleri Ayarlama Enstitüsü Türk insanının doğu ve batı arasında bocalamasını irdeleyen bir başucu romandır. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en popüler eseridir. İçeriğini ve konusunu romanın karakterlerinden Nuri Efendi (Saat Ustası), Mübarek (Ayaklı ve yaşlı bir İngiliz yapımı duvar saati), Halit Ayarcı ve saat-zaman-insan ilişkilerinden almaktadır. Tanzimat öncesi, Tanzimat ve Cumhuriyet dönemi olmak üzere üç zamanı ele alan bir kitap. Aslında batılılaşma çabaları içinde kendinden uzaklaşmayı konu almış.İki uygarlık arasında bocalayan,toplumumuzun yanlış tutumlarını,davranışlarını konu alan eleştirel bir romandır. Roman akıcı bir anlatıma sahip. Bol bol Farsça, Osmanlıca kelimelerle bezenmiş olsa da cümlenin devamını okuyunca geride kalan anlaşılmayan kelime buharlaşıyor anlama karışıyor. Romanın başında yaşananlar kısa bir şekilde bize aktarılıyor bir nevi sonuç nedene bağlanıyor. Kitabi kafanız boşken okuyun zira dili biraz ağır. Mutlaka okunması gereken eserlerimizden...
Zaman zaman bir kısım yeni uygulamaların İslam'a aykırı olduğu ifade edilir ve bid'at olduğu söylenir. Bu açıdan bid'atın ne olduğu bilinmeli ki, her yeni uygulamaya, İslam'a aykırı diye karşı çıkılmasın. Örneğin: "Yakasız gömlek giymek sünnet, yakalısını giymek bid'at;" "Yer sofrasında yemek yemek sünnet,
Reklam
BAZI DÜŞMANCA TUTUMLARIMIZ VE SONUÇLARI
Düşmanca tutum: Bazı çocuklar çok erken yaşta düşmanca bir tutum sergilemeye başlar. Sütten kesilmeyi ve ebeveynlerinden doğal olarak ayrılmayı düşmanca davranışlar olarak yorumlarlar. Bazıları ise cezalandırmayı, acı vermeyi seven ebeveynleriyle başa çıkmak zorundadır. Her iki durumda da çocuk düşmanlıkla dolu gibi görünen bir dünyaya bakar ve
İki büyük depremde sapa sağlam duran ilçelerin; 1999 Tavşanlı ve 2023 Ezrin belediye başkanlarının ortak noktası dikkatinizi çekti mi? İkisinin de CHP'li olması dışında şöyle bir özellikleri var: En yakınları dahil selamı sabahı kesmiş bu adamlarla namuslu oldukları için. Bu aslında düzensiz iç göç ve çarpık kentleşmeyle ortaya çıkan
kadermi,ihmalmi
Ey İnsanoğlu bir ezan ile geldin bir sela gideceksin nedir sendeki bu kavga. Bitmeyen istekler doymayan, tatmin olmayan bir nefisle nereye varacaksın. Bu satırları yazamaya başladıktan günler sonra Türkiye’nin belki de dünyanın en büyük doğal afeti sayılacak Maraş depremi gerçekleşti. Ana merkezi Maraş olan ve on ili etkileyen dokuz saat arayla
Evet saygımızdan sustuk artık konuşma zamanı bakın ben size devletin nasıl yozlaştığını anlatayım bu depremde de anlaşıldı ki sosyal sınıflar açıkça iki kesime bölünmüştür bir yoksul kesim bir de üst tabaka öyle bir bölünme ki bu kahramanlaştırdığımız insanlar yardım yapabilen insanlar sadece sosyal medya fenomenleri sanatçılar olarak görülmüş insanlık yardım için sidik yarıştırır halde enkaz altında kalan yakınlarınız için devlete değil twitterdan sesinizi duyurmaya bağlıydı bir diğer konu yardımlar milletten alınan yardımlar yine büyük firmaların kasasına girip yine büyük firmaların bağışı gibi göründü bu nasıl aymazlıktır zaten yoksul olan halkın üç beş kuruşuna çöküp giyim firmaları gıda firmaları ücretsiz dağıtıyormuş gibi göründü bu ülkeden para kazanıp medyada 50 milyon 100 milyon bağış yaptık diye gösteriş yapan patronlara paraları haram zıkkım olsun
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.