" Çok cahil bir adam; sizce de bu kadar cehalet tehlikeli değil mi? "
Sayfa 223Kitabı okudu
Çok cahil bir adam; sizce de bu kadar cehalet tehlikeli değil mi?
Reklam
Kızılderililerin topraklarını satın almak isteyen Beyaz Adam'a karşı çıkanlardan biri de, Cayuse kabilesinin reisidir: "Toprağın bir şey söyleyip söylemediğini, bu işe şaşıp şaşmadığını merak ediyorum. Toprağın şu konuştuklarımızı dinleyip dinlemediğini merak ediyorum. Toprağın üzerinde olup bitenleri görmek için dile gelip gelmeyeceğini merak ediyorum." Prof. İhsan Ketin, Kuzey Anadolu fay hattını bulur ama, yer kırığının geçtiği bölgelerde yapılaşmanın çok tehlikeli olduğunu anlayacak bir politikacı bulamaz. 12 Eylül darbesinin ardından, kapitalizm atlarının koşulduğu ülkenin sırtında bir kamçı gibi şaklayan "Özalizm"in, imar yetkisini yerel yönetimlere vermesiyle de fay hattında yapılaşma şaha kalkar. Ama, Kızılderili reisin dediği gerçekleşir ve toprak, üzerinde olup bitenleri görmek için 17 Ağustos 1999 tarihinde, saat 03.02'de dile gelir! Deprem sonrasında bir iki müteahhit günah keçisi olarak gösterilip cezaevine konur. Cinayetin asıl sorumlusu olan, bilimin gereği olarak insana yaraşır bir yaşam sunmak yerine, çıkar çevrelerinin para hesaplarını kollayan siyasetçiler ise ellerini kollarını sallaya sallaya yıkıntılar arasında gezinirler ve "yaraları sarma" sözü verirler. Oysa yara dışardan sarılır, yaşanılan ise büyük bir iç kanamadır.
Sayfa 155Kitabı okudu
"Dinleyicilerin ruhunu okşamadan sadece çok konuşan sadece karşıt duygular uyandırır. Karşıtlık, iki yüzlülük sohbeti tatsızlaştırır. İnsanların kişiliklerini en iyi yansıtan şey gülünç bulduklarıdır.. Duygulu insan gülünmeyecek yerde de güler. Anlayışlı adam her şeyi gülünç bulur, kurnaz adam ise hiçbir şeyi gülünç bulmaz. Yaşlı bir adam genç kızların peşinde koştuğu için ayıplanır ve o da şöyle der: -Bu davranış gençleşmenin tek yoludur. Gençleşmeyi de kim istemez? Kusurlarımız söylendiği, cezalandırıldığımız, bundan dolayı acı çektiğimiz zaman dayanıklı oluruz. Kusurlarımızdan vazgeçmek zorunda kalırsak kızarız. Birtakım eksiklikler bireyin yaşantısı için gereklidir. Eski tanıdıklarımız özelliklerini kaybetseler hoşumuza gitmez. Bir insan alışkanlıklarına aykırı bir iş yapacak olsa onun öleceği söylenir. Hangi kusurlarımızı saklayabiliriz? Ancak başkalarını incitmekten çok okşayan kusurlarımızı. Tutkular şiddetlenmiş eksiklik yada üstünlüklerdir. Eski bir şey yandığı zaman onun külünden hemen yeni bir şey çıkar. Büyük tutkular umutsuz hastalıklara benzer. İyileştirecek şeyler onları daha tehlikeli bir duruma getirir. Tutku, itirafla ya hafifler yada güçlenir.."
Çivili yataktan bahsediliyor :)
"Eee, sadece küçük bir soru, merak ettim de. Nasıl oluyor da, on beş bin çivili model, iki yüz çivili ve üstelik çok daha tehlikeli olandan üç kat daha ucuz olabiliyor?" Adam sanki pek anlamamış gibi, gözlüklerinin üze­rinden süzdü onu. -Sanırım sorumu pek anlayamadınız," diye devam etti Fakir. "Hangi aptal çok daha pahalı, çok daha rahat­sız ve üstelik çok daha tehlikeli bir yatağı alır ki?" "On beş bin çiviyi levhanın üzerinde işaretlenmiş on beş bin deliğe geçirmek için bir hafta harcadığınızda artık kendinize bu soruyu sormayacaksınız mösyö ve de daha pahalı, daha rahatsız, daha tehlikeli olan iki yüz çivili modeli almadığınıza kesinlikle pişman olacaksınız. İnanın bana!"
Sayfa 31
İngiliz insanlarını ve kraliyet ailesini kurtaran Osmanlı çiçek aşısı
Doğu hakkında kadınların yazdığı seyahatname geleneğinin başlatıcısı onsekizinci yüzyılda elçi olan kocasıyla beraber İstanbul'a gelen Lady Montagu'dür. Turkish Letters, (Türk Mektupları) adındaki meşhur seyahatnamesi Lady Montagu'nun Istanbul'da geçirdiği iki yılın gözlemlerinin eseridir ve o, bu eserinde Türk yaşantısına, geleneklerine
Reklam
698 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.