Türkiye'de insanların en sık müdahil olduğu alanlardan biri ka­dınların kamusal alandaki tercihleri. Yolda içtiği sigaradan giydi­ği eteğin boyuna, okurken ya da çalışırken taktığı başörtüsünden hamileliğinde kayınpederine gözüküp gözükemeyeceğine ve hat­ ta dışarı çıkıp çıkamayacağına kadar "cins-i latif"in hemen her hareketi toplumun değişmez hakimi erkekler tarafından düzen­ lenmekte. Kadın adeta evden dışarı adımını attığı an korunmaya muhtaç ikinci sınıf bir vatandaş ve daha da kötüsü gözetlenmesi gereken bir tehlike unsuru olarak görülüyor.
Kronik kitap
baba hukuku,ana hukunun yerini aldı.mal,mülk kadından oymağa değil,babadan oğula geçmeye başladı.bu,özel mülkiyete dayalı ataerkil ailenin doğuşuydu..
Reklam
Bizim kənddə də belələri var idi
Zəfərin qıçı toyuq oğurluğunda şikəst olub. Qonşu kənddə başını hinə salanda ev sahibi onun sol yanbızını verib zoğal ağacının ağzına. Ondan sonra çanaqda zədə qalıb və çirk eləyib. O vaxtdan qıçını çəkməyə başlayıb. Birinci Qarabağ müharibəsi başlayanda Zəfər axsaq ayağını sənədləşdirdi. Guya Füzulinin müdafiəsi uğrunda gedən döyüşlərdə yaralanıb. Hələ ikinci qrup əlillik vəsiqəsi də aldı, kartını da qoydu qıçasını çəkdiyi tərəfdən cins şalvarının arxa cibinə. Kənddə hamı danışırdı ki, Zəfərin ayağı lotereyaya düşüb
Egemen sınıfın isteği gücü sürdürmektir ve bunun tek yolu kadınları evde tutmaktır. Kadın depolitize olursa erkeği de depolitize eder. Çünkü kadınların özgürleşmesi daima toplumsal özgürleşme ile ilişkilidir.
Türkiye’ de insanların en sık müdahil olduğu alanlardan biri kadınların kamusal alandaki tercihleri. Yolda içtiği sigaradan, giydiği eteğin boyuna, okurken ya da çalışırken taktığı başörtüsünden hamileliğinde kayınpederine gözüküp gözükemeyeceğine ve hatta dışarı çıkıp çıkamayacağına kadar “ cins-i latif” in hemen her hareketi toplumun değişmez hâkimi erkekler tarafından düzenlenmekte. Kadın adeta evden dışarı adımını attığı an korunmaya muhtaç ikinci sınıf bir vatandaş ve daha da kötüsü gözetlenmesi gereken bir tehlike unsuru olarak görülüyor.
Sayfa 145Kitabı okudu
Yalnız, dostum, bu şair de hemen bütün şairler gibi, düşüncelerini bir çeşit bilmece kılığında söylüyor. Çünkü her cins şiir, özü gereğince, karanlıktır, bilmecelidir; şiirleri anlamak herkesin işi değildir. Şiirin, özünde, böyle olmasından başka, bir de şiir yazmaya içinden sürüklenen bir kimse, kıskançsa, bildiklerini meydana vuracak yerde elinden geldiği kadar gizlemek istiyen biri ise, şairin ne demek istediğini anlamak, içinden çıkılamıyacak bir iş olur. Bütün şairlerin en bilgesi, tanrılara en yakını olan Homeros' un, bir şeyin "kötü" bilinemeyeceğini anlamayan bir kimse olduğuna inanmazsın herhalde. "Pek çok şeyler biliyordu, ama hepsini de kötü biliyordu" sözü Homeros'undur ve Margites için söylenmiştir.
Reklam
-Fahişelik yapan kadınlara sapık ya da orospu gözüyle bakılır, ama onları kullanan erkekler hep tertemiz kalmaktadır…
Eyvah eyvah
“Peri Padişahının oğluna inanmayın sakın. Bütün erkekler zavallıdır.”
Sorarım size :)
İnsanüstü ile insanlık dışı arasında, insanî olana bir yer yok mu ?
Kadınlar, hiçbir zaman erkeklerle eşitlik içinde alışverişte bulunabilecek, sözleşmelere girecek ayrı bir kast kuramamışlardır. Toplumsal açıdan, erkek özerk ve bütün bir varlıktır; her şeyden önce üretici sayılmakta, varoluşu, topluluğa yaptığı işle doğrulanmaktadır.
Reklam
417 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Üniversitede tanıştım kendisiyle ve dolaylı yoldan Sartre ile gerçekten feminizme ilk bu kitabı okurken yaklaştım, Feminist teorinin akademik dünyasına çekilmeden önce :) özellikle kadın arkadaşlarıma önerimdir. Benim için güzel bir başlangıç olmuştu Tarih okumalarıyla bir arada fazlasıyla fark yarattı.
Kadın - İkinci Cins 1
Kadın - İkinci Cins 1Simone de Beauvoir · Payel Yayınevi · 1993529 okunma
92 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Gerçekten de erkekleri doğrama mi manifestosu?
Büyürken patriyarkanın çeşitli çirkinliklerine bayağı bir maruz kalmış Valerie. Ama buna rağmen çok zeki ve yaratıcı bir kadınmış aynı zamanda da Maryland Üniversitesinden psikoloji diploması ile mezun oldu. Tanınması Andy Warhol'u vurması ile oldu. Ölene kadar da SCUM (Society for Cutting Up Men)'ı tanıtmaya devam etti. Peki ne bu SCUM? Kısaca mizahi bir dille yazılmış radikal bir feminist manifestosu. Tabi ki sokağa çıkıp erkek doğramak için değil; öfkeli olmamız gereken şeyleri hatırlamak için. Kadınların eksik olduğunu düşünen, onlara ikinci sınıf muamelesi yapan her şeye ve herkese olan öfkemizi diri tutmak için. O zamanlardaki feminizm toplumsal cinsiyet rollerini baza alırken Valerie biyolojik determinizm üzerinden bakmış. Kadınların erkeklerden daha güçsüz ve aşağı olduğunu düşünen ve bunun biyolojik olduğunu söyleyen herkesi karşısına alıp demiş ki; "Aşağılık olan bir cins varsa o da erkektir. XX kromozomlu olamamışlardır ve XY oldukları için eksik kromozomlulardır. Sakat doğmuşlardır empati kurmaktan yoksun, ilişkilenmekten aciz yaratıklardır. Derin ilişkiler kuramazlar." Biraz mizahi bir dille biraz ciddi bir dille kadınların ayaklanması gerektiğini hatırlatır. Kadınların potansiyellerini bilmeleri bir erkeğin yönetimine hapsolmamaları gerektiğini savunur. Özellikle radikal feminizmi anlamak için harika bir kitap. Okurken kanınızda bir şeylerin hareketleneceğini hissedeceksiniz.
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
Erkek Doğrama Cemiyeti ManifestosuValerie Solanas · Sel Yayıncılık · 20181,179 okunma
Çalışma nedir? Çalışma iki çeşittir: Birincisi, yeryüzünde veya yeryüzüne yakın bulunan maddenin durumunu, böyle başka bir maddeye göre değiştirmek; ikincisi de, başkalarına, yeryüzünde veya yeryüzüne yakın bulunan bir maddenin durumunu, böyle başka bir maddeye göre değiştirmelerini söylemektir. Birinci cins çalışma tatsızdır ve az para getirir; ikinci cins çalışma ise tatlıdır ve çok para getirir. İkinci cins çalışma çok çeşitlidir: Emir verenler yanı sıra, ne gibi emirler verileceği konusunda akıl verenler de vardır.
Kadın erkek eşitliği İslam'ın evrensel kurallarından biridir. Ancak Şeriat hukuku toplumsal gelişmenin farklı evrelerindeki baskın koşullar nedeniyle iki cins arasındaki eşitliği bozmuştur.
(?) Byron: -Aşk, erkeğin yaşamanın yalnız bir parçası, kadınınkininse tümüdür…
Resim