Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geniş halk kesiminde ve aydınların arasında M.Kemal'in başladığı siyasal devrimi sürdürmesi için iş başında kalmasını gerekli bulanlar hiç de az değildi.Ziya Gökalp 1922 sonbaharında Diyarbakır'da yayımlanan Küçük Mecmua'da şiirlerinde Gazinin başta kalmasının gerekli olduğunu savunuyordu: İKİNCİ İSTİDA Gazi Paşa! Gerçi fazla yoruldun İhtimal ki rahata da muhtaçsın Lakin Türkün tılsımını sen buldun İksir gibi bu millete ilaçsın
_Prens Said Halim Paşa, Mısır eski valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve 1913-1916 arası Osmanlı Sadrazamı olarak hükümetin başıdır. İttihat Terakki üyesi, Meşrutiyetçi ve muhafazakar islamcılığın en öndeki temsilcilerindendir. Meseleleri İslamcılık açısından ele almıştır. Devletin kurtuluşu için batı kanunlarını değil, şeriatın
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İrfanî'nin Küfesi "İrfanî'nin Küfesi" Yazar Halit Yıldırım'ın, Açıkkara Dergisi aracılığıyla okurlarla buluşturduğu mizahi hikâyelerden oluşan yeni bir eseridir. Yüz on sayfa hacmindeki kitapta on bir hikâye yer almaktadır. Bu kitap, bir mizah dergisi olan Açıkkara’da neşredilmiş mizahi hikâyelerden oluşmaktadır. Kitap,
İrfani'nin Küfesi
İrfani'nin KüfesiHalit Yıldırım · Açıkkara Dergisi · 20222 okunma
10/10 puan verdi
Damağası
Sizlere, okuyacağınız değil, direkt akışına dahil olup, birebir yaşayacağınız bir eser hakkında iki kelamım var... Kamuoyunda, "Bahriye Davası" olarak bilinen davadan ötürü Nazım Hikmet ile birlikte tutuklanarak İstanbul Tophane askeri Cezaevi'ne konulan Kemal Tahir, dava sonunda 15 yıl ağır hapis cezası alarak, yine Nazım Hikmet
Damağası
DamağasıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 2013151 okunma
Aziz, Sıddık Kardeşlerim! Evvelâ: Bu sene serbest olsaydı belki bir kısmımız hacca gidecekti. İnşâallah bu niyetimiz bilfiil gitmiş gibi kabul olup bu sıkıntılı hâlimizde hizmet-i îmaniye ve Nuriyemiz öyle büyük bir hac sevabını verecek. Sâniyen: “Risâle-i Nur Kur’ânın çok kuvvetli, hakîki bir tefsiridir.” tekrar ile dediğimizden, ba’zı dikkatsizler tam ma’nasını bilemediğinden bir hakîkatı beyân etmeğe bir ihtar aldım. O hakîkat şudur: Tefsir iki kısımdır: Birisi: Ma’lûm tefsirlerdir ki, Kur’ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin ma’nalarını beyân ve îzah ve isbat ederler. İkinci kısım tefsir ise: Kur’ânın îmanî olan hakîkatlarını kuvvetli hüccetlerle beyân ve isbat ve îzah etmektir. Bu kısmın pekçok ehemmiyeti var. Zâhir ma’lûm tefsirler, bu kısmı ba’zan mücmel bir tarzda dercediyorlar. Fakat Risâle-i Nur; doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsâlsiz bir tarzda muannid feylesofları susturan bir ma’nevî tefsirdir. Sâlisen: Sabahleyin birşey yazacaktım, kaldı. Şimdi aynı mes’ele çıktı, kâtib Sâlim Bey izin verdi. Yarın Hey’et-i Vekile’ye bir istida yazmak için Husrev ve Tahirî yanıma gelsinler.
Sayfa 441 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
Geyik :) Tavlanın kitabını en evvel ben yazdımdı da internete vermeyi unutmuşum; bak bakayım nedir bu? Dubara! Agop, Kirkor, Mişon, Salamon, nâm-ı diğer dört kaldıran! Ne oldu şimdi? Ben söyleyim Abidin evladım, mars oldun. İki mars bir ters beş eder. Yav senin gömleğin ne zaman yırtılmış, bak bak şurası, koltuğunun altındaki yer. Haa, sana
Sayfa 144
Reklam
Yarenlik:
Günümüzü gün etmek için şöyle bir demlenelim deriz, dert olur bize, meyhanecinin kazanç vergisi ve garson Nuri'nin Nüfus'taki işi.. Tatlı tarafından açmak isteriz söz döner dolaşır
Propaganda Filmi Şiir Sahnesi
youtube.com/watch?v=0K5Zs4K... Video açıklamasından alıntıdır: ❝ Ziya Gökalp ve Ahmet Kutsi Tecer'in şiirlerinin mixlenerek üzerine senaristlerin(Sinan Çetin & Gülin Tokat ama bu iki şiiri mixlemek kimin aklına geldiyse beyinlerinden öpüyorum) sosladığı absürd komedinin ne olduğunu çok güzel anlatan şiir. Merak edenler için
SERDENGEÇTİ’NİN MÜDAFAASI... “Serdengeçti"de neşrettiğimiz “Bir Fakültenin İç Yüzü’’ başlığını taşıyan yazılarımızdan dolayı, evvelâ bu fakülte tarafından tard, sonra da mahkemeye verildik. Biz bu yazımızla bir vicdan borcumuzu yerine getirmiş bulunuyoruz. Bir suçlu sıfatıyla, Allah’ın huzuruna çıkmaktansa C. Savcılan’nın karşısına
Rauf Bey, ailesi halifenin nimetleriyle beslendiği için (!) ona karşı olamayacağını ileri sürer ve Refet Bey de İstanbul'da bunlara Sakarya isimli cins atlar armağan ederken Ziya Gökalp gerçekleri görüyor ve Kurtar bizi bu yaldızlı yılandan!.. diye Padişah Vahdeddin’i işaret ediyordu. İkinci istida ilkinden daha kapsamlı ve coşkuludur. Mustafa
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.