Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Çanakkale'den bir Türk Askerinin Mektubu
Çanakkale Savaşında Kahraman bir askerimizin annesine yazdığı mektubu Anafarta 18 Kanunıevvel 1915 Sevgili anacığım, Bilmem hatırında mıdır? Sana son bir mektubumda ingiliz ve fransızları Allah'ın izniyle yakında büsbütün kovacağımızı hepsini denize atacağımızı yazmış idim. Bak söylediğim ne kadar doğru çıkdı. Bir cuma günü sabahı idi. Zabitimız yeni bir hucuma hazır olmamızı bizlere sert ve kalın bir sesle emreyledi. sabah namazını toplarımızın borbardımanı ile kıldık.Toplarımızı düşman mevzilerini toz ve dumana boğdukdan sonra birdenbire her köşede hücum borusu işitildi. Biz derhal siperlerimizden başımızı çıkardık. Allah Allah! Diyerek hücuma koyulduk. Aman Ya Rabbi! O ne güzel ve unutulmaz bir dakika idi. Askerlerimiz her tarafdan yuvalarından çıkmış tepeyi aşağı doğru koşarak iniyorlardı. Derken düşman makineli tüfenkler ile karadan atılan ve gemilerden savrulan top gülleleri ile üzerimize yağmur giibi kurşun yağdırmaya başladı. Halbuki biz ölmek var dönmek yok diyerek ve kurşuna gülleye hiç bir şeye aldırmıyarak ilerledik. Düşmanın hendeklerine atladık. İşte bu dakikadaki manzara hiç tarif edilemez. Biz silah arkadaşlarımızla Allah Allah diye süngülerle yumruklarla dipçiklerle tepme ile düşmanı öyle bir paraladık ki hendek düşmanın leşleri ile doldu ve her taraf kana boyandı. İkinci hemdekde yine yüzlerce ingiliz ve Fransız'ı geberttik... Mektubun 1.sayfası youtu.be/bT2Gzhi9U4A?si=... Mektubun 2.sayfası youtu.be/fZQ1qw1tiA8?si=... Mektubun 3.sayfası youtu.be/5_G01Hye3XE?si=... Videoyu tertip eden "Zafer Şık" beye şükranlarımı sunuyorum.
Reklam
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu
Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan'ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum'lu, Darende'li ve Yenice'linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm.."
İyi ki doğdun Metin Altıok..
Zeynep Altıok Akatlı: * ''19 yıl oldu sonunda ayrılığımız. Her yıl aramızdaki özlem uçurumu açıldı. Hatırladıklarım sararmaya başladı. Anekdotlar, sözler, anılar taze kalsın aklımda diye unutmamak için dönüp dönüp baktığım mektuplar hiç eskimedi. Hiç azalmayan ve bulanıklaşmayan ise sevgi, özlem ve acı oldu. Şimdi yazsam ne yazacağım mektubuma.? 19 yıllık özlemimi mi, 19 yıllık insanlığın başına gelen felaketlerden mi haber vereceğim.? Babamın sevgiyle bağlı olduğu ülkesinde olanı biteni anlatmaya yüzüm olabilecek mi.? 10 yılını verdiği, ikinci üniversitem dediği Doğu'da yaşanan trajedinin onu ne kadar yaraladığını bilirken bugüne dair bir iyi haber koyamayacaksam mektubuma ne yazayım.? İnsana ve insanlığa gönülden bağlı ve bu kadar inanmış babamdan bugünün egemenleri tarafından yerleştirilmek istenen kin kültürünü nasıl saklayacağım.? Yok yazamıyorum yazmayı istediğim bu mektubu. ''Babacığım 52 yaşında bir hiç uğruna ölmedin, 34 dostunla birlikte sizin yok edilişinizden insanlık bir ders aldı. Birçok acıyı yendi, tamir etti. Adalet yerini buldu. 'Güzel günler göreceğiz' diyemeyeceksem ne yazacağım.? Hangi yüzle yazacağım babama ben.?'' * Zeynep Altıok Akatlı: Ne diyor Metin Altıok: * Hapishaneler insan dolu kum gibi. Dışarıda bir buruk özgürlük zakkum gibi. İçerde de dışarda da zor iş yaşamak; Hem varım hem yokum gibi. (Sayfa: 8-9) * * Sevgili #TuncayÖzkan'a (3 Mart 2012-#İstanbul) * #MetinAltıoktanZeynepeMektuplar *
Zeynep Altıok Akatlı
Zeynep Altıok Akatlı
Metin Altıok
Metin Altıok
Füsun Akatlı
Füsun Akatlı
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu.
“Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum’lu, Darende’li ve Yenice’linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm..”
Kitaplarla ilgili soru ve cevaplar part 5 Soru 1=Sana göre mükemmel dediğin beş tane seri söyleyebilir misin? Seri okumak zordur biraz birden fazla kitap olduğu için hikayenin devamı eğer uzatılıyorsa bir yerden sonra sizi sıkabiliyor.Ancak beş adet sıkılmadan yüzde yüz hepsini okuyup beğendiğim seriler: 1-Asi çakıltaşı serisi/Binnur Şafak
Reklam
KİBRİT KUTUSUNA YAZILAN LEYLE-İ Mİ'RAC TEBRİK MEKTUBU
Üstâd
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Hz.nin Afyon Hapsi'nde tecridde iken yalnız ve kimse olmadığı için çok zor şartlar altında kendi el yazısı ile yazıp kibrit kutusuna koyup attığı Leyle-i Mi'rac tebriği; «بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ Aziz, sıddık kardeşlerim! Leyle-i Mi'rac, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. Şirket-i maneviye sırrıyla, inşâallah herbiriniz kırkbin dil ile tesbih eden bazı melekler gibi, kırk bin lisan ile bu kıymetdar gecede ve sevabı çok bu çilehanede ibadet ve dualar edeceksiniz ve hakkımızda gelen fırtınada binden bir zarar olmamasına mukabil, bu gecedeki ibadet ile şükredersiniz. Hem sizin tam ihtiyatınızı tebrik ile beraber, hakkımızda inayet-i Rabbaniye pek zahir bir sûrette tecelli ettiğini tebşir ederiz.» (
Şualar
Şualar
, s. 499)
Veda Mektubu
Yolun açık olsun… Ben bunu ilk kez yürekten söyledim. Ve ben bunu ilk kez böyle yürekten söyleyince; “yolun açık olsun” Bir dua niteliği kazandı. Kalbim barıştı seninle böylece Herkes ettiğini bulur; ben de, sen de…
Jüriyi kandıran adam Romain Gary hakkında
Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü, Fransa’nın en önemli edebiyat ödüllerinden olup bir yazara birden fazla kez verilmemektedir. Bu kuralın tek istisnası, ödülü 1956’da kendi ismiyle, 1975’te de Emile Ajar ismiyle yazdığı romanıyla alan Romain Gary’dir. Peki kimdir bu Romain Gary? Neden takma isimle bir roman yazmıştır? 14 yaşındayken annesiyle
Feride'nin Kamran'a Veda Mektubu Yolun açık olsun… Ben bunu ilk kez yürekten söyledim. Ve ben bunu ilk kez böyle yürekten söyleyince; “yolun açık olsun” Bir dua niteliği kazandı. Kalbim barıştı seninle böylece Herkes ettiğini bulur;
Reklam
Bir yıl daha bitiyor İşte bu kadar duru,bu kadar yalın Bu kadar el değmemiş Sıradan bir gerçeği daha kolları bağlı hayatımızın Bu şiire nasıl dahil edilebilir bir yılın son günleri Her sonda,her başlangıçta ve her defasında Alır gibi başkasını karşımıza Perdeler çekip,ışıklar söndürüp oturup yatağın içinde bir başımıza Sorgulamak
314 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.