Durmadan seni düşünüyorum ..
Gece gündüz seni düşünüyorum noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim bir yalnızlık bir yazı gibiyim öyle yazıyorum sana
Kitaba adını veren Mahtandoz Trabzon ilinin Of ilçesine bağlı Karadeniz'e yüzünü dönmüş şirin bir köy. Gittim gezdim toprağını avuçlarıma sürdüm ve ellerimi tarihe anlara hatıralara tanıklık eden kocaman ağaçların gövdesine. Bir ağacın gölgesinde denizi seyre dalacaktim ki gece olduğunun farkına vardım. Yazarın yaşadığı evi ziyaret ettim. Birşeyler arıyordum. Belki şairin bilinmeyen gizemlerinin peşine düşmüştüm. Belki o yangın yerini andıran mısraların ilham kaynağını.
Aradığımı buldum
Bahçenin bir kenarında hurdaya çıkmış bir otomobilin torpido gözünde yazısı solmaya ramak kalmış kağıdı hayli nem kapmış belli ki uzun süre evvel yazılmış bir mektup!!!
Okuma ile okuma arasında gitgeller yaşarken refleks ile açtım
Giriş cümlesini okudum.
Rüyalarımı kabusa çevirene duvak nasip olmasın olursa da şayet kanlı bir duvak olsun, cancağızım.
Kitabın ikinci adının neden Kanlı Duvak olduğunu detayı ile mektubun her satırında öğrendim.
Ve mektubu ıhlamur ağacının dibine gömdüm.
MahtandozCevat Varlı · Sokak Kitapları Yayınları · 20132 okunma
Eveeeeet. Kitap bitti. Çok uzun zaman oldu kitabı okuyalı. Daha doğrusu okumaya başlayalı. Nedeni ise şöyle:
Sevgili 1K' nın sevgili yazarlarından Doruk Kinezci. Tanışmamız da kitabı okuyan diğer arkadaşlarım gibi hediye edilen bir kitap üzerinden oldu. Açıkçası bir okurun karşılaşabileceği en güzel şekliyle... Bir de geribildirim istiyordu
Bu sayının Tan Matbaasında neden basılmadığını ve nerede basıldığını Aziz Nesin şöyle anlatıyor:
...Gazeteyi Tan matbaasında bastırıyorduk. Dördüncü sayı baskı makinasına verildi, ancak makinadan çıkardılar, basmadılar.
Halil Lütfi'ye, Sabahattin, hem de ben çok rica ettik, ama kabul ettiremedik. Tan matbaasının bilinen biçimde
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son