Hayalet, umut değil miydi? Geceleri pencere camlarını döven ağaç dallarında, sokak aralarında uğuldayan tekinsiz rüzgârlarda ya da güz yapraklarının ürkünç hışırtılarında ismi çağrılan bir umut... Çocukların ihtiyacı, yalnızca bir umuttu. Fazlasına da hiç gerek yoktu zaten.