Kürt ayaklanmasını bahane ederek olağanüstü baskıcı, otoriter bir rejimin yolunu döşeyen M. Kemal liderliğindeki CHP iktidarı, kendisine muhalefet eden ve muhalefet etme potansiyeli taşıyan tüm odakları dağıttıktan sonra, hem Meclis’te hem de toplum üzerinde kendi iktidar tekelini kurmayı başar- dı. Cumhuriyeti “koruma ve kollama” görevinin ve devleti yönetme yetkisi- nin yalnızca kendi tekelinde kalmasını amaç edinmiş olan Kemalist bürok- rasi, bu amacına ulaşabilmek için sistemli bir siyasal tasfiye hareketi yürüttü. Nitekim sırf bu gayeyle, yani CHP iktidarına karşı halk içinde gelişen mu- halefetin boyutlarını ölçmek için, bizzat M. Kemal’in emriyle Serbest Fırka adında ve liberal görünümlü yeni bir parti kurdurulmuştu 1930 yılında. Fa- kat bu partiye karşı halk kitlelerinde büyük bir ilginin ve sempatinin geliş- tiğini gören M. Kemal, bu partinin de derhal kapatılması emrini verecek- ti. Durum anlaşılmıştı! Hiçbir partinin kurulmasına ve CHP iktidarına karşı muhalefet yürütebilecek hiçbir odağın yaşamasına asla izin verilmeyecekti! Kemalist bürokrasinin genetik kodlarına işlemiş olan bu siyasal anlayış, so- nuçta Türkiye’de sol ve sosyalist düşüncelerin yayılmasını engellediği gibi, Batı tipinde bir burjuva demokrasisinin ve çok partili siyasal rejimin işlerlik kazanmasını da uzun yıllar boyunca engelleyecekti. Mehmet Sinan
Taha Akyol
ÇAĞIMIZDA DEMOKRASİ Meclis içtüzüğüne karşı AYM’de iptal davası açılır çünkü Meclis siyasi organdır. İktidar çoğunluğu muhalefetin denetim hakkını kısıtlayan bir içtüzük değişikliği yaparsa elbette AYM’ye gider. Mesele burada: İktidar çoğunluğunun istediği kanunları çıkararak ülkeyi yönetme hakkının olduğunu sanmak!... Rousseau’nun modern totalitarizme esin kaynağı olan “kralın iradesi sınırlanır, halkın iradesi sınırlanmaz” lafı mutlak yanlıştır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, bu Jakoben anlayışı otoriter rejimler mezarlığına gömmüştür. Çağımızda Prof. Ömer Anayurt’un yazdığı gibi: “Demokrasisiz bir yaşam neyse, anayasallık denetimi olmaksızın bir demokrasi de odur... Hak ve özgürlüklerin güvencesinin olmadığı ve salt çoğunluğun insafına bırakıldığı sistem demokrasi olarak görülmemektedir…” (Anayasa Hukuku, 2019 basım, s. 662) Çağın hukuk ve demokrasi anlayışı böyle olduğu içindir ki uluslararası “hukuk devleti” sıralamasında 117. Sıradayız!
Reklam
Soygun mekanizmasını anlamak için Vakıf'a vakıf olmak
Vakıf yoluyla vurgun, yalnızca günümüzün bir hastalığı değildir. Denilebilir ki, Osmanlı’yı batıran sebeplerin en önde gelenlerinden biri de bu vakıf vurgunculuğudur. Osmanlı’da başlangıçta (Dirlik Düzeninde), Toprak Mirî Mal’dır, Beytülmâl-i Müslümîndir. Yani tüm Müslümanların ortak mülküdür. Bu mülkü, Allah (Kamu) adına yönetmek de Padişah’ın
Allah'a ulaşan cennete ulaşır
   düşün-sorgula-bil-anla     diğer yazılar : woto.com/mehdi  buraya çeşitli yerlere yazdığım yazıları kopyala-yapıştır olarak koyuyorum. mevzular değişiktir. fakat bütünlük içinde okunursa kasdedilen geniş çerçeveden daha net anlaşılır. --- tüm müslümanların kuran-ı kerim etrafında İTTİHAD (birlik, birleşme) etmesi lazımdır. ittihada zarar
Geri15
59 öğeden 51 ile 59 arasındakiler gösteriliyor.