Osmanlıca
Zamanımızın politikacıları kolayı bulmuş; Osmanlıca için önce bütün liseler dediler, kıyamet kopup işi biraz incelemeye başlayınca İmam- Hatiplerle sınırlıyız diyorlar. Hiç fark etmez; İmam-Hatiplerin çoğunluğu Arapçayı nasıl öğretemiyorsa Osmanlıca dediğinizi de öğretemez. Çünkü bu işler yöntem bilen hoca ister, öğrencinin de meraklısı gerekir. Sanat okuluna, tarım enstitüsüne gidecek öğrenciyi o kurumları açmadığınız için imam hatibe yöneltirseniz, gerekli sabır ve meraka sahip gençleri bulamazsınız.
Imam hatiplerin çoğunluğu Arapça'yı nasıl öğretemiyorsa Osmanlıca dediğinizi de öğretemez.Çünkü bu işler yöntem bilen hoca ister,öğrencinin de meraklısı gerekir. Sanat okuluna,tarım Enstitüsüne girecek öğrenciyi o kurumları açmadığınız için imam hatipe yöneltirseniz,gerekli sabır ve meraka sahip gençleri bulamazsınız.
Reklam
Bu ülke çok büyük insan kayıplarıyla hayata bağlanmaya çalıştı. Bu hali bırakın okulda, fabrikada, tarlada, demir yolunda hissetmeyi, devlet hayatında da çok hissetmişizdir. Herhangi bir akıllı bakan, çalışacak doğru düzgün kadro bulamamıştır. İyi ki Hitler'in elinden eğitimli ve seçkin adamlar kaçtı da Refik Saydam onlarla bir şeyler yapmaya çalıştı. Tabii birde ideolojik körelme de meydana gelmiştir. Mesela üniversitede hoca olmak yerine, taşrada doktor olup kendini kurtarmak düşüncesi hakim olmuştur. İdeallerin çapı zayıflamıştır. Tabii bu atmosferde bile Cumhuriyetçi kadrolar, gerek parti gerekse hükümet olarak çok büyük işler başarıyor. O günün Halk Partisi milli mücadele şartlarında doğdu ve o insanların askeri müşterekleri vardı: Memleket kurtarılacak, yeniden inşa edilecek, cehalet izale edilecek, sağlık temin edilecek. Memlekette nir olumsuzluk havası hakim olsa da " Biz başarabiliriz" inancı mevcuttu.
Ne güzel açıklamış İlber hoca ( Dönmek Güzel :))
Tarihin akışını değiştiren, ona mührünü vuran veya büyük tehlikelere mani olan liderlere her memlekette rastlamak mümkün değildir. Türklerin her asırda büyük mareşallerinin ve büyük devlet adamlarının olduğu bilinmektedir ve Türkiye böylesi bir zenginliğe sahiptir; fakat Atatürk nadiren görülen bütünleyici bir yönetici, bir dehadır.
Sayfa 15 - Kronik Kitap
Gerçekten de güzel mesajlar vermiş İlber hoca
Dünya tarihinin hemen Hiçbir safhası, Dünya coğrafyasının hemen Hiçbir önemli parçası yoktur ki orada Türkler olmasın. Türkler olmadan hiçbir önemli Avrupa devletinin milli tarihi incelenemez. Hiçbir Ortadoğu ülkesinin, hiçbir Rus-Slav ülkesinin millî tarihi ve kimliği Türkler hesaba katılmadan Anlaşılamaz. Bu hususun üzerinde önemle durulmalı ve açıktır ki Türk cepheleri incelemeye başladıktan sonra Batı dünyası birinci Dünya Savaşı'nı daha doğru anlamaya ve nitelikli olarak yazmaya başladı. Ondan önceki tarih yazımı Nobran ve sathîdir.
Sayfa 119 - Kronik Kitap
İlber Hoca'nın notu
Dilek kipi ile tarih yazılmaz, ancak tarihî olayları değerlendirme ve tahlilde bize yardımcı olabilir.
Sayfa 229 - Kronik Kitap
Reklam
538 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.