İdil Eylül Ünsal
@ileyllns
İstanbul SBÜ Tıp Fakültesi
İstanbul, Kadıköy
Nevşehir, 11 March
305 reader point
Joined on April 2018
O bana dedi ki
İnsanın çocuklardan öğreneceği çok şey var
Düşmeyi göze almadan binilmiyor salıncağa.
Sayfa 98Kitabı okudu
Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim.
Sayfa 86Kitabı okudu
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu
Duvarları ancak çarpınca görenin.
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin
Sayfa 65Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
"Biz harikulade bir dönemi açıyoruz," diyen oğlunu dinliyordu İlya Matveyeviç. "İşçinin bir teknisyene, bir mühendise dönüşeceği ve mükemmel makineleri yöneteceği bir dönem. İşçi bunu artık yapıyor. Tek bir makinist bir ekskavatörle binlerce işçinin kazacağı toprağı tek başına kazıyor. İşte bizim de aynı bu şekilde gemi inşa etmemiz gerekiyor!"
Sayfa 144Kitabı okudu
İnsanların varlığını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.
Sayfa 94Kitabı okudu
Politik özgürlüğün feodal sınıfa karşı kazandığı tek bir zafer yoktur ki inatçı bir direniş olmaksızın kazanılmış olsun. Tek bir kapitalist ülke yoktur ki kapitalist toplumun farklı sınıfları arasında yaşanan bir ölüm kalım savaşı olmaksızın az ya da çok özgür, demokratik bir temelde kurulmuş olsun.
Sayfa 82Kitabı okudu
Sınıf mücadelesi üzerinde şekillenen bir toplumda, ‘tarafsız’ bir sosyal bilim olamayacağından, başka bir tavır da beklenemez. Şu ya da bu şekilde tüm resmi ve liberal bilim, Marksizmin amansızca savaş ilan ettiği ücretli köleliği savunuyor.
Sayfa 77Kitabı okudu
İdil Eylül Ünsal tekrar paylaştı.
..içinizdeki nehirlere barikat kurmayın, bırakın aksın, lâzım geliyorsa taşsın.
Sayfa 168Kitabı okudu
İdil Eylül Ünsal tekrar paylaştı.
Öfke gerekir terk etmek ve yürümek için. Dışarıdan gelen bir şey değildir bu. Enginliğin çağrısına kapılarak, bir gerçeklik vaadine ya da kışkırtan bir hazineye doğru yürümek değildir mevzubahis olan. Daha ziyade içeriden gelen bir öfkedir. Burada olmanın acısı, bir yerde durmanın, yaşarken gömülmenin, kalmanın imkânsızlığı hissedilir karın boşluğunda.
Sayfa 48Kitabı okudu
İdil Eylül Ünsal tekrar paylaştı.
"Neden acı çekiyorsunuz, neden sürekli bir sonraki adımı soruyorsunuz kendinize? Çok basit, çünkü kendinizi fazla önemsiyorsunuz. Umursamayı bıraksanız, anlam arayışı da son bulacak."
Sayfa 197 - Can YayınlarıKitabı okudu
Doğa, diyalektiğin sınanmasıdır ve modern doğa bilimi bu sınama için son derece çok ve her gün artan malzeme sağlamaktadır; böylece doğa bilimi, doğada her şeyin son tahlilde metafizik değil diyalektik olarak yürüdüğünü, hep aynı sonsuz döngü içinde değil, gerçek bir tarih süreci olarak devindiğini kanıtlamaktadır.
Sayfa 51Kitabı okudu
“Uygarlıkta yoksulluk, aşırı bolluğun kendisinden doğar.”
Sayfa 43Kitabı okudu