“İnsanlar bir telaş içindeler, hiçbir şeyden haberleri yok, hiçbir şeyin tadını çıkaramıyorlar; buna zamanları da yok, istekleri de… Yeryüzünün ne denli zengin olduğunu, üzerinde ilginç ne çok canlının yaşadığını bilselerdi ne çok mutlu olurlardı. “
Geleneksel zihin-beden sorunu, zihinsel yaşamımızın fiziksel varoluşumuza nasıl bağlı olduğu sorunudur... Zihin-beden sorunu yalnızca derin ve ilginç bir sorun değil, o sorundur.
John Searle
19. yy Fransa’sında yaşayan Maupassant, 1882-1887 yılları arasında yazdığı öyküleri, 1900 yılında Gezgin Satıcı başlığı altında bir kitapta toplanmış.öykülerinde de zaman aralığı olarak, yaşadığı dönemi tercih etmiş.
*Maupassant'ın bu kitabında terk edilme duygusu, kaygı, kadınla erkek arasındaki eşitsizlik, en büyük salgın hastalık saydığı savaş öyküleri yer alıyor. Kimi zaman güldüren, çoğu kez acıyla gülümseten öyküler.
İlk öyküleri 1870/71 yılları arasında yaşanan Prusya/Fransa savaşı ve Fransa’nın uğradığı yıkım, iki öyküsünün tematik yapısını oluşturuyor.
Sonraki öykülerinin birçoğu Kadın/Erkek ilişkileri üzerine kurulmuş. İlginç bir biçimde Maupassant öykülerinde kadını “hoppa, anlayışsız, bencil, kurnaz”olarak tanımlarken erkeği “ahmak, çocuksu, zavallı” şeklinde tanımlamayı uygun görmüş. “Bir Ölünün Başında” isimli öyküsünde Schopenhauer’u kendi kimliğiyle bir karakter olarak kullanıp, övgü dolu sözler sarf ettiğini de düşünürsek, kadın ve erkek ve ilişkileri için neden olumsuz tanımlamalarda bulunduğunu anlamak işten bile değil.
İyi okumalar
Gezgin SatıcıGuy de Maupassant · İş Bankası Kültür Yayınları · 2009416 okunma
İlginç bir konusu olmasına rağmen edebi olarak çok basit bir kitaptı.kafa dağıtmak için vakit kaybetmeye değer mi bilemedim.içeriği daha dolu ve yazım dili daha özenli olabilirdi
Eylül'ün SeçimiZehra Tezvaran · Nokta Yayınları · 201145 okunma
Saldırgan insanın genellikle yalnız olduğunu da görürüsünüz. Davranışları nedeniyle hem iş hem de özel yaşamındaki insanlar ondan uzak durur. Kendisine ve çevresindekilere sürekli olarak en iyi, en ilginç ve en zeki kişi olduğunu söylediği için, diğer herkese karşı aşırı eleştiricidir. Ters giden her şeyin başkalarının hatasından kaynaklandığını düşünerek egosunu zirveye çıkarır ama onu pek de sevilen biri yapmaz.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Bilinmeyen bir zaman.
Bilinmeyen bir mekan.
Bilinmeyen bir ülke.
Karakterlerin kişilerden değil, kurumlardan oluştuğu biraz ezoterik, biraz ütopik bir roman.
Zülfü Livaneli bir çok yazarın şairin takma adlarını yani gölgelerini Sultanahmet meydanında bir araya getirip şenlik havasında bir toplantı düzenliyor .
Fatih sultandan Atatürk’ e Sebahattin Ali’den Nazım’a herkes oradadır !! İlginç bilgilerin şiirlerin olduğu keyifli kitap kendi tabiriyle şehrengiz..
GölgelerZülfü Livaneli · Doğan Kitap Yayınları · 20183,870 okunma
"Tilki aslında hiç konuşmuyor," diye fısıldadı çocuk.
"Evet. Ve bizimle olması çok güzel," dedi at.
"Doğrusunu söylemek gerekirse, çoğu zaman söyleyecek ilginç bir şeyim olmadığını hissediyorum," dedi tilki.
"Dürüst olmak her zaman ilginçtir," dedi at.
Sonlu dünyanın eğlencesini yaşarız, ama yaratımda ve düşüncede sonsuza yetenekliyizdir. Buna yetenekli olmasaydık, dünya daha hüzünlü ve çok daha az ilginç olurdu.
Sayfa 58 - Monokl Yay. Birinci Basım: 2017 Haziran