Max Werner, doktarasını tamamlamış bir pisikolog, kürsüsünden eğitime başlamadan evvel gerçekliğin dünyasında ugulamalı pisikoloji için ciddi bir istek duyuyorken. Fenya ile tanışır kız oldukça ilginç düşüncelere sahiptir. Her nesneyi açıklıkla inceleyen hata insanları bile nesne olarak bakan bir yapısı vardır. Oda Zürihte üniversite okumaktadır. Kendi parasını ders vererek kazanır. O gece sabahı birlikte krşılarlar ve bir daha görüşmezler ta ki Rusyada bir düğünde karşılaşana kadar. Dostlukları başlar her ikisininde hayatında birileri vardır. Fenya sevdiği ile gizli buluşur bu dedikodulara sebep olur. Sevdiği genç bu dedikoduları kesmek ve bir hayatı birlikte geçirmek için Fenya'ya evlenme teklifnde bulunur. Bu Fenya için aşağlayıcı bir durumdur çünkü evliliğe bakış açısı özgürlük kısıtlayıcı, birine bir ömür bağımlı kalma iki insanın birbirinden sorumlu tutulması bireyin yok oması eşya olmasıdır. Kendini kötü hisseder eve kapanır, teklifi redederken kendi ile savaşır, kabul etse sevgileri tükenecek, kendine saygsızlık yapacak.
Diğer taraftan arkdaşı Max Werner ile bunları paylaşırken Max bir kadın ve erkeğin bu kadar yakın dostluğu karşısında hayrete düşer, ancak iki sevgili bu kadar rahat olabilir diye düşünerek sevdiği bir kadın olduğu halde Fenya'a karşı duyguları aşka evrilmeye başlaycaken nişanlısı gelir ve onu ne kadar sevdiğini görür. Biz bizi seveni severiz ayetinden ve Fenya'nın sevdiği adama bakış açısına bakarak duygularına hop kırmızı ışık diyip susturur.
İlginç bir nowellaydı.