Sayılar yerküreyi, yerküre dediğimiz yeri (neyse o: yani karalar, denizler, körfezler, burunlar; ne varsa orda: çocuklar, adamlar, arabalar, kadınlar, evler, ölüm, ölümsüzlük, sular, ağaçlar, ovalar) ölçüp biçmeye, sıraya, düzene koymaya gelmişlerdir. Böylece de dünyamızın sınır taşları olup çıkmışlardır. Doğuştan baskıcı, buyrukçudurlar. 2 x
Sayfa 46 - Adam YayınlarıKitabı okudu
İLHAN BERK 100 YAŞINDA
ANLATILIR GİBİ DEĞİL YASI ÇİÇEKLERİN Karanfil Adın her sabah uyandığımız gökyüzünün yerini aldı. Hangi su olursa olsun Yeşil sen bakınca. Her gün sen baktıktan sonra
Reklam
İLHAN BERK 100 YAŞINDA
KASIMLARDA Sen hiç yerle bir olmuş kentler gördün mü? Gördüm dediğim de ne? Nerede ne zamandı Bende benim buruk tarihim gibi durur. Bil bunu. Zaman ki nedir Kasımlarda bir yaprak Bir çocuğun gidip gelen ağzı Bir gül İçip yarıda bıraktığın bir bardak su. Benim Topağacı’ında tam orda bir gülcüm vardır Kasımlarda kapalı dükkânlar gibidir yüzü En eski rüzgârlar gibidir. Ben ki uzak bir istasyonda durmuş bir gar saati gibiyim Rüzgâr üşüşmüş içine. Bil bunu.