Biruni İslamiyetin Bir cihan dini olduğunun şuuru içindedir. Çeşitli kavimleri birbiriyle kaynaştıran bir din. Coğrafya, astronomi gibi tetkikler İslam camiasının dinin hayatı için önemli olduğundan kaynaşma hedefi göz önünde tutularak ele alınmalıdır. Biruni’ye göre “ilim için ilim” gibi abes olamaz. Nitekim “sanat için sanat” da saçmadır. Sanatlar da ilimler de İslam hayatının hedefine hizmet etmelidir. Müslümanlar için bu yaşayış yaşayışların en güzelidir. Ve gözetilecek tek amaçtır. Bununla beraber ilmi araştırma ameli bir fayda gütmez, çünkü fayda varlıkların değerini tayin etmez. Bilakis ilmi araştırmaların geçerliliği Kur’an’ın hükmüne dayanır. İnsan, Allah’ın “bi’l Hak” yarattığı semavatı ve dünyayı tanımakla mükelleftir. Biruni’nin ihlâsı su götürmez ama çeşitli hiziplerden hangisine mütemayil olduğu bilinmiyor. 
Sayfa 215 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Allah yolunda olabilmek için dört şey mutlaka lâzımdır; 1–ÎLÎM. Bilmeden, körü körüne hiç bir şey yapı­ lamaz. 2—AMEL. Tatbik edilmeyen bilginin hiç bir faydası yoktur. 3 — ÎHLÂS. Sırf Allah için yapılmıyan, insanlara gösteriş için yapılan ibâdetlerin, iyiliklerin ve amellerin hiç bir değeri yoktur. 4 — KORKU: Kişi ameline mağrur olmıyacak. Allah’ın rahmetini ummakla beraber âkıbetini de düşünecek.
Sayfa 298 - Uyanış Yayınları, 6. Baskı, 1980Kitabı okudu
Reklam
Sen bil ki şeriat için üç cüz vardır.İlim amel ve ihlâs. Bu üç cüzden her biri tahakkuk etmedikçe şeriat tahakkuk etmez.Şeriat tahakkuk ettiği zaman Cenab-ı Hakk 'ın (Sübhanehu ve Teâla) rızası tahakkuk eder ki bütün dünyevi ve uhrevi saâdetlerin üstündedir. Allâhu Teala nın azıcık bir rızası her şeyden büyüktür.
Sayfa 177Kitabı okudu
İşte ilim, amel, ihlâs ve talim arasını cem'eden yüce kişiler hakikaten Rasulullah'a vâris olmuşlardır.
Kurtuluş üç şeyledir :İlim , amel ve ihlâs. İlimden maksat, Ehl-i sünnet inancına uygun yaşamaktır. Amelden gaye , Kur 'an ve Sünnet 'in hükmüne göre davranmaktır. İhlâstan amaç ise yaşadıklarını anlatmak , sohbet halini yaşamaktır.
DİĞER İNSANLARA KARŞI DOĞRU BAKIŞ AÇISI
Bütün insanların bizden üstün olduğu gerçeğinin içimize yerleşmesi için, kendimizden düşük birine baktığımızda; biz ondan daha fazla günah işledik, diye bakmalıyız. Kendimizden üstün birine baktığımızda ise; o kişi bizden daha fazla hayırlı amel işledi, deriz. Fasık birine baktığımızda; ola ki işlediği günahlardan dolayı pişmanlık içindedir, bu durum da Allah'ı cezbetmektedir ve onu hayırlı bir sonla neticelendirir, deriz. Cahil birine baktığımızda; tanınmayan birisidir, ihlasa daha yakın biridir, deriz. Alim birine baktığımızda; Allah hakkında bizim bilmediklerimizi biliyor, deriz. Fakir birine baktığımızda; kıyamet günü hesabı az olacak, deriz. Bütün insanlara bakışımız bu şekildedir. Bir âbid dağda kendini ibadete adamıştı. Rüyasında biri geldi ve falanca ayakkabıcıya git ve ondan dua iste, dedi. Ayakkabıcıya gitti ve bu makama gelmek için nasıl bir amel işlediğini sordu. Oda, gündüzleri oruç tuttuğunu ve çalıştığını, kazandığının bir miktarını tasadduk ettiğini kalanını da ailesine harcadığını söyledi. Âbid kişi onun yanından ayrıldı ve kendi kendine bunun ameli daha iyiymiş kendini ibadete hasretmek bunun kadar iyi değilmiş, dedi. Yine rüyasında kendisine gelindi ve ayakkabıcıya git ona sor, yüzündeki solgunluğun sebebi neymiş ? Bunun üzerine tekrar ayakkabıcıya gitti ve yüzünün solgunluğunun sebebini sordu. Ayakkabıcı; gördüğüm herkese baktığımda onun kurtulacağını ve benim helak olacağımı düşünüyorum. Cevabını verdi. Âbid kişi işte bundan dolayı kurtuldun cevabını verdi. (Muhasibi Er- Riaye li Hukukillah, s:534)
Sayfa 174
Reklam
245 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.