Hızır Bey Çelebi, kısa boylu, ufak tefek olduğu için kendisine “ilim dağarcığı” lakabı takılmıştı. İstanbul’un bugün Kadıköy denilen semti, onun dirliği olduğu için Kadıköyü adını almıştır.
Bu kadar basit...
İnsanlar, kelimelerle düşünürler. Kelime hazinesi ne kadar zenginse düşünce de o kadar derin ve engin olur. Kelime dağarcığı fakir olanların düşünceleri sığ, fikir üretimleri kısır olur. Az kelimeli dille ilim yapılamaz. Daha kötüsü insanlar birbirleriyle anlaşamazlar.
Sayfa 55 - Yakın Plan Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَوَلَا يَعْلَمُونَ اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ ''Onlar bilmezler ki, gizlediklerini de açığa vurduklarını da Allah bilir.'' Bakara;77 BİLGİ: Allah için gizli yoktur. O'nun görmesinin ve duymasının bir eşiği olmadığı gibi bilgisinin de bir sınırı yoktur. Gaybın anahtarları elinde olan Allah için açık olan da gizli olan da birdir. MESAJ: Allah'ın açık ve gizli her şeyi bilmesi; iyilik yapanlar için müjde, kötülük yapanlar için de bir tehdittir. KELİME DAĞARCIĞI: Sır: Gizlenen, başkalarınca öğrenilmesi istenmeyen bilgi. İlim: Allah'ın sıfatlarından olup O'nun her şeyi bilmesi...
Sayfa 11 - DİB
Arapça Olmadan Olur mu?
"Arapça Olmadan Âlim Olunamaz mı? Arapçası olmayan bir ilim talebesi iyi gayretlerle kendisini kültürlü bir insan olarak yetiştirebilir ama âlim olamaz. Arapça bilmek âlim olmak manasına gelmese de Arapça bilmeden de âlim olunamayacağı aprioridir. Arapça bilmeyen bir araştırmacı okumalar yaptığı İslâmî sahayla alakalı olarak sınırlıdır.
Bazı dostları Nasrettin Hoca'ya sitem etmişler: "Hocam ilim irfan sahibi adamsın ama bir kitap yazmazsın.Âlemin şu kadar kitapları var" demiş.Hoca bunun üzerine: "Onlarla beni niçin kıyaslarsınız?Onların hafızaları zayıf, bildiklerini unutmamak için yazıyorlar.Benin öyle bir sorunum yok ki kitap yazayım" diye karşılık vermiş. *** Kendisi okunası kitap olmuş Dağarcığı ilim irfanla dolmuş Hizmetiyle kaplamış dört bir yanı Sohbetlerini sayfa sayfa sunmuş
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a ilk Belediye başkanı ve kadı olarak tayin ettiği Hızır Çelebi’ye bölgeyi arpalık olarak vermiş, o günden itibaren buranın adı Kadıköy (doğrusu Kadıköyü’dür) diye anılmaya başlamıştır. Nasrettin Hoca’nın torunu olarak bilinen ve Fatih tarafından çok büyük itibar gören Hızır Çelebi, aynı zamanda büyük bir âlimdir. Devrinin bilginleri kendisine “ilim dağarcığı” unvanını vermişlerdi.
Sayfa 158 - Timaş Yayınları - 6. basım Aralık 2020
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.