Ey Oğul,
Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın.
Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma.
Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.
Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise sessizliktedir.
Hayvana bak
İnsan ait bir grafiği gagalıyor
Hayvan hayvan olmaya ama
İnsana ait bir lakırdıyla
Dolanıyor
Yeryüzü bir İstanbul daha açarsa
Katsı mahsusayla söylüyorum
*spoiler*
"Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum.
Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Bismillahhirrahmanirrahim.
رَبِّ زِدْنٖي عِلْماً
öncelikle eserin mektubat eserinin 19. mektup bölümünden iktibas edilerek yazıldığını ve bu bölümünde kendi içerisinde fırkaralara ayrıldığına açıklık getirerek başlamak isterim.
eserin isminden de "Mu'cizat-ı Ahmediyye" anlaşılacağı üzere peygamber efendimizin(ص) mucizelerinden ve
Mani inancına göre "İnsanların saadetini bozan iki unsur vardı.Biri servet,diğeri kadın.Bunlardan her ikisi de herkesin ortak malı olduğu takdirde yeryüzünden kötülük kalkacaktır."Ey Türk milleti,üstte gök yıkılmaz,altta yer delinmezse ilini,töreni kim bozabilir?"Bilge Kağan. Yoruma gelince yazar islam öncesi ve sonrası ile diğer dinlere mensup Türk devletlerini anlatmaya çalışmış. Bizim için İslam öncesi ve sonrası farklılıklar içeriyor. İslama geçiş ve sonrası çok yüzeysel. "Türkler nasıl Müslüman oldu?" Sorusuna cevap yok.ilim ve felsefe anlatılırken şimdi Farabi,İbn-i Sina,Hayyam,Biruni,Hanefi'den ve daha nicesi bilim adamlarından övgüyle bahsediliyor ama akıbetlerine değinilmemiş.Algı yönlendirmesi yapılmış. (Dinsizlikle suçlanıp katledilmiş hepsi.Mesela Farabi Yunan felsefesini ve bilimini temel alarak çalışmış) Doğru düşünen ve düşündüğünü yapmak iradesine sahip olan bir insan hürdür.Hem doğru düşünmüyor,hem iradeden mahrum bulunuyorsa behimi (hayvan gibi)'dir.
Yemeğin emrinde olan insan bitki mertebesinde,şehvetin emrinde olan insan hayvan mertebesinde, ilim ve irfanın emrinde olan ise insanlık mertebesindedir...