Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kesin olarak bilme yanılgısı çok fena bir hastalık. " Ben bildiğim her şeyden eminim" yanılgısı pek çok kötülüğün de kökeninde yer alıyor. İnsan günlük hayatla ilgili daha pratik bilgileri veya kanaatleri mutlak olarak bildiği yanılsamasın- dan kurtulmak mecburiyetinde. Bu bize daimî bir öğrenci olma, hayattan, herkesten, her şeyden öğrenme firsatı veri- yor. Çünkü her insan aslinda "fakîr"dir. Entelektüel ukalalğa kapıldığında kendini zengin zanneder. Oysa hepimiz Allah'ın sofrasından bir pay almışız. Bu bizim kendi maharetimiz de- ğil. O payı veren, bize kendinden ruh üfleyen bir Rabbimiz var. İnsan bu kibre kapıldığı zaman düşüşü ve çöküşü de kolaylaşıyor. "Hakikat sadece bende konuşuyor," dediği anda o kesinlik yanılsamasına mağlup oluyor ve hata yapmaya başlıyor.Hepimiz aslinda bir şeylerin cahiliyiz. Allah'in ilminden bize ne kadar verilmişse o kadar âlimiz. ilim sahasında sadece Cenab- Hakk`'ın ilminden bizim payımıza düşenler kadar varız . Bilgiçlik taslamanın bir önemi yok.
Okumaktan maksat ilim değil yalnızca; aynı zamanda irfan, aynı zamanda hikmettir. İlim, irfan ve hikmet. İlim, bilme; İrfan, bulma; Hikmet, olma.
Reklam
"Od"
Çelebilerle çıktığım yolculuk, bıda bana çok şey öğretti. llim adına ve irfan adına da; akladına ve gönül adına da çok şey. İlim ve irfan sanki igne olup ruhuma ilmek ilmek düğümler attı. İlim ilim ilmek oldu, eşyayı ve alemi bana gösterdi. Lakin "Bilmem!" ibütün bunu inkär ile hala gözlerimi nefsime, kendime içime çevirmemi gerektiriyor. Her öğrendiğim şeyden sonra"ilim kendini bilmektir!" cümlesini gönlüme telkin edip durmaya başladım. Bu yolculukta bir karar aldım, artık çevremde olup bitenleri buna göre okumaya çalışacak,bütün evreni, kendimi bilme yolunda bir kitap sayacağım.Öyle ya, kişi kendini bilmezse ya nice okumaktır?
Sayfa 148Kitabı okudu
Okumaktan maksat ilim değil yalnızca; aynı zamanda irfan, aynı zamanda hikmettir. İlim, irfan ve hikmet. Ben bunu şöyle yorumluyorum; ilim, bilme; irfan, bulma; hikmet, olma.
Okumanın Maksatları
Okumaktan maksat ilim değil yalnızca; aynı zamanda irfan, aynı zamanda hikmettir. İlim, irfan ve hikmet. Ben bunu şöyle yorumluyorum; İlim, bilme; İrfan, bulma; Hikmet, olma.
Sayfa 21
Emrullah Efendi ilköğretim layihasında şu esasları ileri sürmektedir: 1) Tahsilin ücretsizliği, yani çocuklar okudukları okulun öğretmenine haftalık veya başka adlarla bir ücret vermeyeceklerdir. Yalnız okul masrafları halktan vergi şeklinde alınacaktır. 2) Tahsil yükümlülüğü; bunun için başlıca Fransa’da yapılmış tartışmaları özetliyor. Uzun
Sayfa 269 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bu yolculuk, ilim/bilme, irfan/bulma ve hikmet/olma yolculukları ile gerçekleştirilir.
Ilim bütün farzlardan önce gelen farzdır. Ve Biz bugünün Müslümanları bize ne oluyor ki ilim ve bilgi bu kadar uzağımızda? Kalbimizin işlerimizin ve inananlar arasındaki hukukun bilgisinden niçin bu kadar uzağız? Ve bu bilme farziyetini yerine getirmeden nasıl kurtuluşumuzu ümit edeceğiz?
Sayfa 27
Kalemimden; ilim madden olmasa dahi manen külfetli bir iştir. Akıl kıvranmadan, ilim kavranmaz. Bilmek ve öğrenmek insanın en temel isteklerindendir. Bu isteğin temelinde dini gerekçeler, mutluluk, merak gibi birçok etken vardır. Bilgi aktarabilmenin/yorum yapabilmenin yolu, yorulmaktan ve konuyu kavramaktan geçer. Yukarıda dediğimiz gibi akıl kıvranmadan ilim kavranmaz. Buna rağmen insan neden eldeki eksik bilgileri yeterli görür ve araştırma yapmaksızın ''biliyorum'' iddiasına düşer? Bir konu/yorum hakkında hiçbir şey kavranılmamış, hiçbir çalışma yapılmamış bir vaziyette bilme iddiası ile konuya dahil olunması, bilmediğinin alimi olmaktan başka nedir? Bu ve benzer nedenler, toplumda herkesin kendi doğrularını savunmasına ve bu da hakikat kapısının kapanmasına sebebiyet verir. Hz Ali (ranh) "İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı." buyurmuş ve adeta cehlini itiraf edemeyenler sebebiyle ilmin haysiyetinin nasıl zedelendiğini vurgulamıştır. ''Bilmiyorum'' diyebilmek, her daim bizim için öğrenmeye kapı aralar.
Rüyada ya da değil (esâsında hangisi rüya hangisi değil) kişinin kendini görmesi; varoluşsal sancıları, öz-kişilik farkındalığını, varlık âlemini tanımlamayı, kendinden kendine seferi, bu vesile ile kendini bilmeyi temsîl eder. kendini bilme işi en mühim derttir. bu derde düçâr olan kendi ile meşgul olur, dertli ( "ne ağlayıp gezersin
Reklam
Ali Şeriati'nin duası Ey kadir olan Allah'ım... Alimlerimize mes'uliyet, Halkımıza ilim,
Kültür kelimesi dilimize Fransızcadan girmiş, hemen hemen 80-100 yıldanberi kullanılıyor. Acaba ondan önce Türkçemizde bu kavramı karşılayan başka bir kelime yok muydu? Hiç şüphesiz vardı. Bugün de zaman zaman kullandığımız irfan kelimesi kültür yerine kullanılıyordu. Bugünkü kültür kelimesinden mânâ olarak az-çok farklı ise de, irfan sahibi demek, aşağı-yukarı kültürlü insan demekti. Ne demektir irfan? Kullanıldığı yerleri dikkate alırsak irfan; bilme, anlayış, vukuf, gerçeklere vakıf olmak, ilim ve zekâ ile ulaşılan olgunluk mânâlarına gelmektedir. Ve irfan sahibi insanlara da ârif denildiğini hepimiz biliriz. Arife tarif gerekmez. Hatta ârif olmak için okur-yazar olmak da gerekmez.
421 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.