Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
insan ilişkilerinin metalaşmış yüzü
Ama yaptıkları her şey, meta üretiminin yasalarıyla saptanmış sosyal bir örgütün içine oturmuştur. İlişkilerinin temel yapısı meta değiş tokuşunun temel yapısıdır; ilişkilerinden hiçbiri bundan tamamen bağımsız değildir. Bu insanlar, esas olarak meta ve para sahipleri olarak karşılaştıkları için ve bu durum, tüm toplum hayatını ayarlayan ekonomik baz olduğu için, onların entelektüel, yardımlaşmaya dayalı... faaliyetleri de metalaşmaktadır. O zaman, davranışları yönlendirecek soru, faaliyetimle hangi ihtiyaçları karşılıyorum değil, karşılık olarak benim elime ne geçiyor sorusudur. İnsan ilişkilerimizin meta karakterinin genel planda belirlenmesi bu olmaktadır.
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Irak, 1000 yılı aşkın süredir ilişkilerimizin olduğu, Anadoluya girdiğimiz yıllarda Türk şehirleri kurduğumuz, Bir kısmının Misaki Milli sınırları içerisinde kaldığı bir ülke. Bu ülke Osmanlı'dan ayrıldığından beri çeşitli darbe ve çatışmalar ile kaos altında. Kitap hızlı bir şekilde bu kaosun detayları vererek başlıyor. Saddam Hüseyin'in İran ardından Kuvveyt savaşı ile ise bizim için artık sonun başlangıcı başlıyor. Önceleri ihracat rekorları kırdığımız İran savaşının ardından Kuvveyt savaşında BM'nin ekonomik ambargo kararına ilk koşan ülkelerden oluyoruz, sonuç ise en fazla ihracat yaptığımız ülke ile kopma düzeyinde ilişkiler ile çıkıyoruz üstüne üstlük federe devlet yapısı elimizle büyüttüğümüz Kürt Bölgesel İdaresine sahip oluyoruz. Velhasıl okudukça yaşananlar yüzünden darlandığım kısa ve öz bir kitap.
Orta Doğu’nun Önemi ve Irak’ta Yaşanan Savaşlar
Orta Doğu’nun Önemi ve Irak’ta Yaşanan SavaşlarCihat Yaycı · Kozmostar Yayınevi · 201949 okunma
Reklam
Öznellik her zaman her yerde bir kurgudur veya doğuştan ya da deneyimlerimizin ve ilişkilerimizin bir sonucu olarak bize verilen kendine özgü bir yapısı ve gerçekliği yoktur. Bu kurgu, bize dair iktidar konumları taleplerinin bir reddi olarak yeniden modellendirilebilir veya çürütülebilir.
İlişkilerimizin Yapısı
Ortaçağın sonlarına doğru cinsellik üzerine romantik aşkın değer kazanması, kadına verilen değerin de dönüşmekte olduğuna işaret ediyordu. Bu dönemden itibaren, aşk üzerine yazılan şiirler, romanlar ve oyunlar kadını cinsel meta konumundan yavaş yavaş kurtarmıştır. Shakespeare’in Romeo ve Juliet’i, Gottfried von Strasbourg’un Tristan ve Isolde’si bu anlayışın edebiyat alanındaki yansımalarına örnek verilebilir.
İlişkilerimizin Yapısı
Rönesans döneminde bile, Boccaccio kadını mükemmelliğe erişememiş bir hayvan olarak tanımlamıştır.
Sayfa 71 - İmgeKitabı okudu