Herkese merhabalar bugün doğan kitap yayınevinden çıkan karanlık isimli kitapla geldim. Kitap aslında üçlemenin ilk kitabı diye yayınlanmış ama Türkiye'de ..
İzlanda'da ilk iki kitap yayınlanmış ama Türkçeye çevrilmemiş O yüzden de üçlemenin tek ve son kitabı diyebiliriz..
Kitabın konusuna geçecek olursak ,İzlanda gibi suç oranının oldukça düşük olduğu bir ülkede bir Rus kızı bir gölün kenarında ölü bulunuyor, seneler önce olan bu olay bir sığınmacının intiharı olarak düşünüp üzeri kapatılıyor..
HULDA isimli polisimiz 60'lı yaşlarında bir kadın tek başına yaşıyor, kocası ve kızını kaybetmiş ve hiç ummadığı bir şekilde ona artık emekli olması, yerine yeni birileri alınacağı söyleniyor..
Hiç istemediği için son bir görev daha yapabilirsin deniyor ona ve o da bu cinayeti araştırmayı kendine görev ediniyor ..
Çünkü o bunun intihar degil, cinayet olduğunu düşünüyor..
Katilin kim olduğunu gerçekten son ana kadar anlayamadım..
Güzel kurgulanmış olaylar zinciri..
Kitapta istismara da yer verilmiş ,eş zamanlı Hulda'nın çocukluğu anlatılıyor..
Ben beğendim. Heyecanlı bir kitaptı bence sonu bu şekilde olmasaydı daha iyi olurdu ama... 
Karanlık 
Ragnar Jonasson
Eliz makaleyi okuduktan sonra Eray'ın masasının üzerine bir tane not bıraktı.
"Habil ile Kabil'den bahsetmeni sevdim. İnsanlık tarihindeki ilk cinayetin iki kardeş arasında, aşk için olduğunu vurgulaman önemli. Ahlak felsefesi içinde yasal cinayeti de ele alırsan, makalen daha dikkat çekici olabili
Yasal cinayet ne?' diyebilirsin. Kürtaj. Içinde taşıdığın bir canlı bile olsa, öldürmenin haklı bir sebebi olabilir mi? Sebep aşk bile olsa öldürmek meşru olabilir mi? Okura bu soruları düşündürmen etkili olabilir. Kabil'in, kardeş
Habil'i uğruna öldürdüğü kadının adıydı İklima'. Makalene başlık olarak düşünebilirsin belki.
Sevdim makaleni; düşlerine, düşüncelerine sağlık.
… +262
Bu hikâyeyi kimseye anlatmadım. Kayra'ya bile anlatmadım. Ne o sordu ne ben söyledim. İşlediğim ilk cinayet hakkında hiç konuşmadım. Tek kelime bile etmedim. Ama Kayra hep konuştu. Oysa gerek yoktu. Çünkü yanındaydım. O yaşlı adamı öldürdüğünde oradaydım.
Kayra ilk cinayetini bir yastıkla işledi. 93 yaşında felçli bir adamdı. Ama felçli olması yetmedi. Kayra uyumasını bekledi. Kayra, 93 yaşında, felçli bir adamı uykusunda boğarak öldürdü. Sonra dönüp bana baktı. "Hiçbir şey hissetmedim" dedi. "Hiçbir şey hissetmiyorum" dedi. "Hiçbir şey hissetmeyeceğim" dedi.
Âlemde ilk cinayet kadın yüzünden işlenmiş ve bir daha bu kapı kapanamamıştır.
Bizim kendimize örnek alacağımız Batı’nın kokuşmuş ahlâkı, çıplaklığı, kumarı, içkisi, faizi, zinâsı değil; sahabe ve pâk
annelerimizdir.
