111 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Yaşanmış bir hikayeyi bizzat bir kanun adamının dilinden olay kahramanlarının , kurum ve kuruluşların isimleri değiştirilmiş olarak dinledik. Derya idi hikayenin baş kahramanı... Adı gibi bir deryada kayboldu gitti. 3-5 gün sürdü sancısı,unutuldu gitti. Tıpkı benzerlerine olduğu gibi... Kapıyı namahrem açmasın diye tokmaklarının bile ince sesli kalın sesli diye ayrıldığı bir ülkede, ne ara komşumuzun kızının eşinin hem de çocuk yaşta bir yavrunun namusuna göz diker hale geldik??? Bırakın din uğruna adam öldürmeyi, recm cezasının bile Resulullah (sav) döneminde sadece bir kere uygulandığı bir dini alet edip cana kastetmek de nedir, nasıl bir cahilliktir? İlk emir bile oku iken, müslümanım diyen bir insan nasıl hala bu kadar sığ olabilir? Resmi kurumlarımıza da söylenecek o kadar çok söz var ki... Görevlerini hakla yerine getirenlerin yanı sıra; “ devletin malı deniz yemeyen .....” mantığı ile ‘salla başı al maaşı’ yapan insanlar yüzünden başımıza daha neler gelecek? Şöyle bir silkelenmek için daha ne bekliyoruz millet olarak? Yaşanmışlıklar olunca kitabın konusu zülf-ü yare dokundu... Herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış olması okumayı kolaylaştırırken kullanılan sürükleyici anlatım da merakı hat noktaya çıkarıyor. Evet, o kadar çok haberde konu edildi ki benzeri olaylar; kanıksadık belki hatta olayı gerçekleştirenleri de daha en başında bulduk belki ama bunlar kitaba sürükleyiciliğinden bir şey kaybettiremedi.
Derya
DeryaBaki Koç · Cinius Yayınları · 201851 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Şeref Yılmaz'ı dün Tuzla Kitap Fuarı'nda tanıdım ilk kez. Aynı okulda çalıştığımız İbrahim hocanın ilk öyküsünün bir dergide basılmasını sağlayan kişiymiş. Kitapları da varmış, ben de denemek istedim, bu kitabı aldım, okudum. Yazarın en tanınan kitabı aslında "Sürmeli Türkçe". O da on yıl önce basılmış, bir kaç kez baskısı tükenmiş ve
Türkçenin Huzurunda
Türkçenin HuzurundaŞeref Yılmaz · Ferfır Yayınları · 201821 okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
Demdir bu Aşk...
Bitti ve bende bittim. Ruhum, canım, bedenim, yüreğim... Kör gözlerin kör bedenlerin Aşksızlığı ile yandığımı zannettim... Heyhat ne bedbaht ne nankör bir acz içindeyim. Okudum okudukça o beni okudu... Gece aya gündüz güneşe hasret bizse Aşka, Aşksızlığımızla... Söz söylemek, fikir beyan etmek gibi bir densizliğimiz ile Aşk için... İlk emir gibi “Oku”... Aşk’ı için Oku... Aşk’ı Oku...
Aşkın Gözyaşları
Aşkın GözyaşlarıSinan Yağmur · Karatay Akademi · 201019bin okunma
849 syf.
·
Puan vermedi
Başucu Kitabı
En sonda söylenmesi gerekeni en başta söyleyeyim; gözardı edilemez bir başucu kitabı. Ehl-i Sünnet, kabir azabı, peygamber mucizeleri, tasavvuf, şeriat, fıkıh, mezhep, Buhari, Muslim, tefsir, usul, şefaat… yüzünüz buruştu mu? Yahut şöyle diyeyim, içinizde herhangi bir “güvensizlik” hissiyatı tomurcuklandı mı? Soru işaretleri yerine/yanına isteğe
Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi
Modern İslam Düşüncesinin TenkidiEbubekir Sifil · Rıhle Kitap · 201344 okunma
375 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk Emir 'Oku'
Duyduğuma göre yazarın ilk kitabıymış. Ne kadar doğru bilemem ancak ilk kitabı olmasına rağmen güzel bir başarı yakalamış. Afganistan’ı çok iyi anlatmış ve ülkemizin o duruma sürüklenişini izler gibiyim. ‘Yobaz’ dediğimiz insanların orada, o dönemde, ne kadar fazla oluşu ve ülkemde de böyle yobazlıkların görülmesi beni korkutuyor. Afganistan’ı
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,5bin okunma
·
Puan vermedi
·
Beğendi
  Kur'an'ın ilk emri olan “Oku!..” -  Burada okunması istenen nedir? Cevap Değerli kardeşlerim Nerede ve ne zaman kitap okuma, ilim vs. üzerine konuşuluyorsa, muhakkak şu da söylenir: “Yüce dinimiz de okumaya büyük önem vermiştir. Nitekim, Kur'an'ın ilk emri 'Oku!..' olmuştur.” Doğrudur. Kur'an'ın ilk emri okumaktır. Ne var ki, bu ilk Kur'anî kelimenin devamını okumayı, hemen her zaman ihmal ediyoruz. Ümmi (okuma yazma bilmeyen) Peygambere (asm.) ve Onun elçiliğiyle hepimize gelen “Oku!” emrinden kasıt nedir? Okuma-yazma bilmek midir? Mesela, Hz. Peygamber (asm) bu emre muhatap olur olmaz okuma - yazma öğrenmeye mi başlamıştır? Değilse, “Oku!” emrinden aldığı ders nedir? Hem bu emir, “Ne okuduğun, nasıl okuduğun önemli değil, yeter ki oku.” anlamına mı gelir? Bütün bu soruların cevabını bulmak için “ikra” ile başlayan bu ayetin devamını okumak gerekiyor: “İkra’ bismi rabbikellezi hâlak.” Yani, “Yaratan rabbinin adıyla oku.” (Alak, 96/1) bir “okuma” değildir. Muhakkak yazılı bir kitabı okumak da değildir. İster bir kitabı okusun, ister her cümlesi ve her bir harfi sonsuz hikmetler ve manalar yüklü olan şu kâinat kitabını okusun “yaratan rabbinin adıyla” okumaktır ilk kez kendisine verildiği Hz. Peygamber (asm.) ayeti tam da bu manada okumuş; o andan sonra her anı ve her şeyi “Rabbinin adıyla” okuma gayretiyle yoğrulmuştu. Öyle ki, Alman şair Rilke'nin deyimiyle, “meleklerin bile hayran kaldığı” bir okumaydı bu. O, ümmi bir peygamberdi, okuma yazma bilmiyordu. Ama kâinat kitabını, fıtrat kitabını ve Kur'an'ı en güzel o okumuştu.
Kur'anı Kerim ve Yüce Meali
Kur'anı Kerim ve Yüce MealiElmalılı Muhammed Hamdi Yazır · Merve Yayınları · 05,1bin okunma
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.