“ Fırtınadır bu,şehvet fırtınadır,fırtınadan da ileridir! Güzellik korkunç,dehşet verici bir şey! Tarif edilemediği,tarife sığamadığı için korkunç.Tanrının yarattığı ne varsa muammadır zaten.Burada kıyılar birbirine yaklaşır,zıtlar yan yana yaşar.Ben koyu cahilim kardeşim,ama bunlara epey kafa yordum.Sayısız esrar var.İnsanın yeryüzünde rahatını kaçıran muammaların haddi hesabı yok ! Bildiğin gibi çöz,sonra da zeytinyağı gibi üste çık.Hele o güzellik ! Hem kalbi hem zekası çok yüksek bir adamın bazen Meryem ana ideali ile başlayıp Sodom’da karar kılmasına dayanamıyorum.Daha korkuncu,Sodom idealini içinde taşırken ruhu Meryem Ana’yı inkar edemiyor;tıpkı temiz,ilk gençlik yıllarındaki gibi bunun uğruna için için yanıyor.Yo,insan varlığı çok geniş,gereğinden fazla geniş;ben kendi hesabıma bunu sınırlardım doğrusu.Şeytanın bile içinden çıkamayacağı bir karışıklık var.Aklın aşağılık saydığında kalp çoğu zaman güzellik buluyor.Sodom’da mı bu güzellik ? İnan ki,insanların çoğu için bundadır;bu sırrı biliyor muydun? Feci olan yanı,güzelliğin korkunç değil,aynı zamanda esrarlı oluşu…Bu,şeytanın Tanrıyla boy ölçüşmesi;dövüş alanı olarak insan kalbini seçmiş.”