Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Söylemin aynı zamanda iktidarın hem aracı hem sonucu olabileceği, ayrıca karşıt bir strateji için engel, tökez, direnme noktası ve çıkış da oluşturabileceği karmaşık ve istikrarsız bir bütünü kabul etmek gerekir. Söylem iktidarı harekete geçirir ve üretir; onu güçlendirir ama aynı zamanda da yıpratır, zayıflatır ve onun silinmesini sağlar. Aynı
280 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1860’lı yıllarda balina yağı endüstrisinin sonuna gelinmiştir. Bu işten ekmek yiyenleri farklı bir gelecek beklemektedir. Volunteer adlı gemi belki son bir yolculuk daha yapacaktır. Bu gemide geçmişleri, kişisel amaçları ve hırsları farklı pek çok kişi çeşitli görevlerde yerini çoktan almıştır. Bunlardan biri de Patrick Sumner adlı bir doktordur.
Kuzey Suları
Kuzey SularıIan McGuire · Doğan Kitap · 201751 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
336 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Hikaye Hırsızı, Kitap Serisi'nin (The Book Series) ilk kitabı. "Hikayeler bize kim olduğumuzu söyler, peki ya biri o hikayeyi çaldıysa?" Jocab Finch Bonner, daima yazar olmak istemişti. Bununla ilgili çalışmalar yapmış, hatta ilk kitabıyla da iyi bir çıkış yapmıştı. İkinci kitabıyla fiyaskoya uğrayan Jake yazarlık kariyeri sekteye uğramıştı. Jake yazarlık tıkanıklığı yaşamaktadır. Yazarlık atölyesinde ders verir. Yeni dönemde iddialı yeni öğrencisi Evan Parker'ın bahsettiği hikaye fikri muhteşemdir. Jake'ın dikkati çeker. Yıllar sonra ufak bir araştırma yapan Jake, Evan'ın kitabının basılmadığını görür. Ve o muhteşem hikayeyi tekrar yazar. İsmini "Beşik" koyduğu kitabı büyük ilgi toplar. Jake, kitabını bitirdikten sonra hayatının nasıl değiştiğine tanık oluyoruz. Şöhreti, başarıyı, aşkı bulur ama aynı zamanda korkularla, suçlulukla ve sırlarla karşı karşıya kalır. Öncelikle hikaye içinde hikaye formatı çok hoşuma gidiyor. Başarılı bir örneğini okumuş oldum. Olaylar yavaş yavaş gelişiyor. Sırlar eklendikçe gizem artıyor ve sona doğru da gerilim. Bir iki şey tahmin edilebilir. Ama son... Kesinlikle hayır! Çok akıllıca ve düşünülmüş bir son. Beğenerek okudum. Devam kitabını da heyecanla bekliyorum. Umarım çok beklemeyiz. Mutlaka okumalısınız.
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024259 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Günümüzdeki Çöküşü Görmek İçin Celaleddin Vatandaş’ın “Modern Çöküş” başlıklı kitabı günümüzde yaşanan birçok olumsuz durumu farklı boyutlarda geniş ve detaylı bir şekilde ele almaktadır. “İnsanın Modern Hâlleri” alt başlığını taşıyan bu değerli kitap, sizleri birçok konuda şaşırtacak. “Modern Çöküş” kitabı giriş ve 7 bölümden
Modern Çöküş
Modern ÇöküşCelaleddin Vatandaş · Açılım Kitap · 2015377 okunma
Bence dar bir varsayım
Bana bu kısım doğru gelmemişti, hazır biri paylaşmışken alıntılayıp neden doğru bulmadığımı açıklayayım. İlk dinlere yani mitolojilere bakıldığında ahlaki kaygılardan ziyade doğayı açıklama isteği ön planda, daha sonraki dönemlerde dinler ahlak odaklı hale geliyor. Hristiyanlık, Budizm vb. dinleri buna göre değerlendirecek bilgim yok ama
Kevser

Kevser

@Bonobo
·
09 Nisan 22:12
Biz insanlar, küçük çeteler halinde savanlarda dolaşırken de epey ahlaklıydık. Ancak toplumun ölçeği büyümeye, karşılıklılık ve itibar kuralları işlememeye başlayınca ahlak koyucu bir Tanrı gerekli oldu.
Elime ilk aldığımda tuval bomboştu. Fırça darbeleriyle renklendirdim. Bazen taşırdım, bazen boyam bitti başka boya ile tamamlamaya çalıştım. Bunları yaparken tuvali ve üstündeki resmi çocuklara; fırça darbelerini de ailelere benzettim. Bazı noktalarda fırça darbeleri ile taşıyabiliyoruz boyayı. Tuvaldeki resme bakıp övünüyoruz bazen ama hiç sormuyoruz o istedi mi bu fırça darbelerini. Acaba boyanmadan öylece beyaz olmak ister miydi? Ama hayır olamaz nasıl öyle kalsın hem bu hali daha güzel değil mi? İşte hemen bir karşı çıkış hemen bir otorite ve kendi bildiğimiz doğruları ona sunuyoruz. Hayır sunmak değil doğru kelime! Kendi bildiğimiz doğruları direkt aşılıyoruz. Doğru kelime aşılamak… Ama unuttuğumuz çok önemli bir şey var. Fırça tek başına bir anlamı olmazken tuval boş haliyle temiz bir hayatı, dolu haliyle de bir eseri temsil ediyor. Bu noktada yapmak gereken tuvalin sesini dinlemek. Tuvalin sesini dinleyin olur mu? Tuvalin sesi mi olur canım, o konuşamaz ses çıkaramaz demeyin. Sessiz çığlıkları var onun. Zaten en büyük ses de sessiz çığlıklar değil midir?
301 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Turgenyev 1862'de büyük romanı Babalar ve Oğullar'ı yayımlar. Nihilizm akımının ilk romanı olarak kabul edilir. Bu akımın bir kurgu metinde kullanılması fikri edebiyat dünyası için büyük bir öneme sahiptir, ancak roman ağır eleştiriler alır. 1862 yılından sonra yayımladığı her kitabıyla eleştirmenlerin saldırılarına maruz kalan
Babalar ve Oğullar (Cep Boy)
Babalar ve Oğullar (Cep Boy)Ivan Turgenyev · Karbon Kitaplar · 201944,4bin okunma
Reklam
Atakan-titan,
XVII. yüzyıl Hollanda'sında geliştirilen mikroskop ve teleskop, insanoğlunun merakının çok küçük ve çok büyük alanlara uzanma isteğini yansıtmaktadır. Bizlerin atomları ve galaksileri izleyişimizin tohumları o tarihlerde atılmıştı. Astronomi çalışmaları için yapılan merceklere karşı ilgi duyan Huygens beş metre uzunluğunda bir merceği kendisi imal etti. Teleskopla yaptığı keşifler bile Huygens'in bilim tarihine geçmesi için yeterlidir. Eratosthenes'in izinden giderek başka bir gezegen boyutlarını ölçen ilk bilgindir Huygens. Venüs gezegeninin tümüyle bulutlarla çevrili olduğu görüşünü ilk ortaya atan odur. Mars gezegeninin yüzey biçimini ilk göstermeye çalışan yine Huygens'tir. Mars'ın dönerken gösterdiği kayboluş ve yeniden ortaya çıkış özelliklerini izleyen Huygens, Mars'ta bir günün, yerküremizdeki gibi yaklaşık yirmi dört saat olduğunu ilk kez saptamıştır. Satürn'ün halkalarla çevrili olduğunu ve bu çemberlerin gezegene hiç değmediğini yine ilk olarak Huygens söylemiştir. Satürn gezegeninin en büyük ayı olan Titan'ı keşfeden de odur. Titan, Güneş sistemindeki en büyük aydır; son derece ilginç ve incelenmesine umut bağlanabilecek bir dünya görünümündedir. Huygens bu keşiflerinin çoğunu yirmi yaşlarındayken yaptı. Astrolojinin de anlamsız bir şey olduğunu vurguladı.
Sayfa 170 - Altıncı Bölüm - Gezginci ÖyküleriKitabı okuyor
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Tatar genci, kendisini tanıttı: -Ali Bahadır Kaplanof... Kız kardeşim, Gönül Kaplanof! Subay, sakin ama metin bir asker tavrıyla yanıt verdi: -Niçin Kaplanof? Kaplanoğlu demek daha doğru olmaz mı? Ali Bahadır Bey, tanışmanın ilk dakikasında, hiç beklemeden karşılaştığı bu karşı çıkış üzerine biraz durdu ve yutkundu. Ama kız kardeşi atıldı ve içtenlikle Tolun'un dilediği yanıtı verdi: -Subay beyin hakkı var. Taklide, benzeşmeye neden ne?.. Bizim de bir büyük ulusumuz, tarihimiz, varlığımız yok mu? Baştan başa bütün Asya'yı, bir kısım Afrika'yı, Fransa sınırlarına dek Avrupa'yı ele geçiren bizim ırkımız olduğu hâlde, bu soyluluğu ne çabuk gönlümüzden çıkardık?.. Biz benliğimizi tanımazsak, kimse bizi tanımaya yanaşmaz. Başkasının artığını yiyen, giysisini giyen saygıyı hak etmiyor... İşte, ben kartımı düzeltiyorum! Çantasından, güzel, küçük, deri bir cüzdanın içinden çıkardığı kartvizitlerinin son sözcüklerini şöyle değiştirdi: Kaplankızı. Şimdi şaşırma sırası, Mehmet Tolun'a gelmişti. Nasıl oluyor da, yirmi dört yaşında sandığı bu Sibiryalı Tatar kızı, bu denli akılcı bir görüş belirtebiliyordu. Bu şaşkınlık çok sürmedi. Bir iki dakika sonra anladı ki Gönül Hanım, Paris Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni bitirmiş... Ali Bahadır Bey susuyor, düşünüyordu. Sonunda: - Evet, dedi, hakkınız var. ...
1.431 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.