Belki de son kez sarılıyoruz,belki de son kez duyduk sesini günlerdir konuşmadığımız arkadaşımızın,belki de birlikte son kez güldük kahkahalarla... Gittikten sonra,bittikten sonra pişman olmak istemiyorsan erteleme,küsme,gönül koyma,darılma,öfkelenme,nefret etme...İlk o başlattı,önce o yazsın,yapmasaydı diyip de; kaybettiğinde keşke ilk giden ben olsaydım keşke ilk yazan ben olsaydım dememek için... Sevin,sarılın,öpün,sohbet edin... En sevdiği yemeği bilin mesela ya da tatile nereye gitmek istediğini,hiç unutamadığı bi çocukluk anısını dinleyin ya da küçükken en sevdiği çizgi filmi merak edin... Ama yeter ki geç kalmayın! Her şeye yetişilir belki ama bi insana asla. O gidince sadece bakakalıyorsun arkasından...Yalvarıyorsun,ağlıyorsun ama boşuna gideni geri vermiyor toprak,sımsıkı sarıyor onu ulaşamıyorsun,alamıyorsun kokusunu,duyamıyorsun sesini,görmüyorsun gözlerindeki ışığı... Ertelemeyin sevdiklerinizi...
On Bin Küsuruncu Kez
güneş batıyor on bin küsuruncu kez
ve doğuyor sabahı garantiye alan ümit akşama
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalan bir şarkı başlıyor bize
gök hapsinden kaçıp kaçıp konduğumuz kadar özgürlük
biliyorum sen de yıldızları sevmiyorsun öylece duruyorlar
o iyi dilekler de kaçırdığımız demlerin içinde duruyorlar
derken hiç
İlk defa Ahmet Telli'nin bir kitabını okudum ve çok beğendim. Bu şiir kitabında sözcüklerle dans edip, zamanı unutacaksınız. Şiirleri akıcı ve etkileyiciydi. Aşktan tutunda doğa, tarih, yalnızlık vb.gibi konulara değinerek kitapta şiir şöleni yaratmıştı. Siz hiç üzgün bir erguvan ağacı ile konuştunuz mu ? Ya da akşamüstü alnınıza kırlangıçlar