ÜÇ KEZ SENİ SEVİYORUM DİYE UYANDIM
Üç kez seni seviyorum diye uyandım, Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim. Bir bulut başını almış gidiyordu, görüyordum. Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün... Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim. Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum. -Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum. Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün... Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım, Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim. Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum. Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun... Deniz Eskisi İlhan BERK
ÜÇ KEZ SENİ SEVİYORUM DİYE UYANDIM
Üç kez seni seviyorum diye uyandım Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum. Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün. Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum -Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum. Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün. Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum. Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun. (İlhan Berk kime yazdı bilmiyorum ama bu sabah bu ülkeye çok yakıştı bu şiir.) İlhan BERK
Reklam
Kanâatkâr, tokgözlü mânasındaymış... İlk kez duydum, bence güzel bir kelime...
Şu filmdeki klaslık bambaşka bir seviye
“Bu sabah uyandığımda sen hala uyuyordun. Uyanır uyanmaz yumuşak soluğunu duydum. Dağınık saçlarının altında kapalı gözlerini gördüm, bu beni derinden etkiledi. Haykırarak seni uyandırmak istedim ama öyle derin bir uykudaydın ki… Loş ışıkta tenin capcanlı, öyle sıcak ve tatlı ışıldıyordu ki öpmek istedim ama seni uyandırmaktan korktum… Uyanırsın diye kollarıma almadım. Bunun yerine kimsenin benden alamayacağı, sadece benim olan şeyle yetindim: senin sonsuz görüntünle. Yüzünün ötesinde, tüm ömrümün ışığında bizim saf, güzel halimizi gördüm: geleceği ve hatta bütün geçmişimizi. Bu en mucizevi olaydı; ilk kez hep benim olduğunu hissetmek, senin sıcaklığın, düşüncen ve isteklerinle bu gecenin sonsuza kadar süreceğini hissetmek. Lidia, o anda seni ne kadar sevdiğimi fark ettim. Duygularımın yoğunluğu beni ağlattı. Bunun asla bitmemesi için ömrümüz boyunca böyle kalmalıyız. Sadece yakın değil, birbirimize ait halde. tek tehdit alışkanlığın yaratacağı bir kayıtsızlık olacaksa da hiçbir şeyin bozamayacağı bir halde. O anda sen uyandın, tebessümle, kolların boynumda, beni öptün. Ve artık korkulacak hiçbir şey olmadığını hissettim. Hep o anki gibi kalacaktık; zamandan ve alışkanlıktan bile güçlü bağlarla." La Notte (1961)
Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra , ilk kez , yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak, bu işten vazgeçme ihtimalini ölçüp tarttım.
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Reklam
503 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.