İlk defa yeni bir kitap okumaktansa, okunmuş bir kitabı tekrar okumak daha yararlıdır.
Kitap insanlığın kağıt üzerindeki belleğidir. Kitap sonsuza kadar ihanet etmeyen bir dosttur. "Kitabı ilk kez okurken bir dost tanırsın. İkinci okuyuşunda eski bir dosta rastlarsın."
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Atlantik'in dibinde bir kitap var. Anlatacağım, işte onun öyküsü. Belki nasıl sonuçlandığını biliyorsunuz: o tarihte gazeteler yazdı, bazı yapıtlarda da belirtildi: 14 Nisan 1912'yi 15 Nisan 1912'ye bağlayan gece, Titanic gemisi, Newfoundland açıklarında battığında, en ünlü kurbanlarından biri de, İranlı bilge ozan, gökbilimci Ömer Hayyam'ın
Peyami Safa‘nın “Eğitim-Gençlik-Üniversite“ adlı kitabında kitap okumanın kurallarını maddelemiştir. İlk beş maddeyi Fransız yazar André Maurois‘ten alıntıladıktan sonra on maddeyi de kendisi sıralamıştır: -Birçok muharrirlerin (yazarların) eserlerini rastgele ve üstünkörü okumaktansa içlerinden birkaçının kitabını iyi anlamaya
"Sahafta çalışırken -sahafta çalışmıyorsanız bu mekanı kafanızda çekici yaşlı beyefendilerin uçsuz bucaksız deri ciltli kitap sayfalarının arasında gezindiği bir tür cennet olarak canlandırmanız ne kadar da kolay- beni en çok etkileyen şey gerçek kitapseverlerin az bulunurluğu olmuştu. Dükkanımızın olağanüstü ilginç bir kitap stoku vardı, ancak müşterilerimizin yüzde onunun bile iyi kitabı kötü kitaptan ayırt edebildiğinden şüpheliyim. İlk baskı züppeleri, edebiyat sevdalılarından daha fazlaydı ama ucuz ders kitapları için pazarlık yapan doğulu öğrenciler onlardan da çoktu; yine de en çok yeğenleri için doğum günü hediyesi arayan kafası karışık kadınlar geliyordu."
Kapsamlı bir yasalar sistemi içeren Hammurabi Yasaları M.Ö. 2000 yılı civarında kaleme alınmıştır. Bu kitap, içerdiği yapı inşası ilkelerinden ötürü, inşaatçılık üzerine ilk yazılı kanun olarak kabul edilir. Hammurabi Yasaları o dönemin inşaatçılarına aşağıdaki ilginç kuralları şart koşuyordu: İnşaat işiyle uğraşan kişi, birisi için ev yaptığında işini sağlam ve yeterince eksiksiz yapmazsa; inşa edilen ev, bu nedenle bir gün yıkılıp ev sahibinin ölümüne yol açarsa, evi yapan kişi ölüm cezasına çarptırılacaktır. Evin yıkılması ev sahibinin oğlunun ölümüne yol açarsa bu sefer de evi yapan kişinin oğlu ölüm cezasına çarptırılacaktır. Ev sahibinin kölesi ölürse, evi yapan kişi ev sahibine köle vermekle yükümlüdür. Ev sahibinin herhangi bir eşyası hasara uğrarsa, evi yapan kişi bunu ödeyecek, ayrıca işine özen göstermediğinden ve evi yeterince sağlam inşa etmediğinden ötürü evin yıkılmasına yol açtığı için kendi imkanlarıyla yeni ev inşa edecektir. Böylece, Mezopotamya'da yaşayan mühendisler, ihmal veya dikkatsizlik sigortası uygulanmasından yıllar önce Borçlar Hukuku'nu müjdeleyen kurallarla tanışmış oluyorlardı.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.