Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. "Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Konuştum babayla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı gözlerinden belki de. “Üzülmek
2002 Eylül'ünde tanistik hocam sizinle Anadolu İletişim Meslek Lisesi son sınıfta öğrenciydim. Felsefeyi sizle sevmiş sizle anlamış sizinle anlamlandirmiştim. Emekleriniz, bilgi bikimininiz hep bana yoldaş olmuştur. "Her Öğretmen Bir Bayraktır" dediniz o bayrağı yıllarca taşıdınız, taşıttınız. Sizinle aynı mesleği seçmiş onca kişiye nefer oldunuz. Adı Ögretmen denilince aklıma gelen ilk isimlerdendir Erdoğan Dursun. Düşünmeden insan olunur mu yoksa hayvandan ne farkımız kalırki? Bizler uyuyan, uyutulan,unutan ve unutturulan birer varlık oldukça felsefenin hicbir işlerliği kalmayacaktır. Düşünen, sorgulayan, muhakeme eden bir eğitim sistemi ne yazıkki kalmadı ülkemizde. Eminimki sizden bir tane dahi kalsa O bayrak asla yere düşmeyecek ögretmenim. Ne demişti Karl Marx "Filozoflar dünyayı yalnızca farklı biçimlerde yorumladılar. Oysa mesele onu değiştirmektir." İnanıyorumki, gelecekte Dünya değişecek bir felsefeci sayesinde... Ve bizler hep o Dünyanın hayaliyle yaşayacağız, gelecekteki Dünya ile var olacağız.. Bana kattıkların için çok teşekkür ederim öğretmenim... Mekanın Cennet Olsun. Sizi hiç unutmayacağız. Râhmet ola 😔
Reklam
Merhaba! Benim adım Asma Adaeva. Çeçenya’nın Grozny kentinde doğdum. Şimdi Avusturya’nın Villach şehrinde yaşıyorum. Hayatım hakkında sizlere bir şeyler söylemek istiyorum. Büyük savaş başladığında annemle birlikte dışarıdaydım. Askerler başlarımızın üzerine doğru ateş ediyordu ve o an bizim için sonun geldiğini düşündüm. Ama bir bodrum katına
Çocukluğumla Hasbihâl
"Büyüyünce öğretmen olacağım ben." dediğim o günü hatırlıyorum. Yatağın köşesine oturmuş, acaba büyüyünce ne olsam diye düşünürken "Ben en iyisi öğretmen olayım." dediğim o günü. Zaten çocukluğuma dair en net hatırladığım 2-3 sahneden biri de bu. Ardiye diye kullanılan odada annesinin topuklu ayakkabılarını giyip aynanın
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.