Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Romanın, eski hikâyelerdeki, doğa yasalarına aykırı olaylardan ve doğaüstü güçlere sahip kişilerden arınmış olması, ilk yazarlarımız için belki en önemli noktaydı. Namık Kemal'in Mukaddime-i Celal'de söylediği gibi “güzaran etmemişse bile güzeranı imkân dahilinde olan bir vakayı (...) tasvir" eden, yani "olmuş" değilse de "olabilir olan"ı anlatan bir olay örgüsünü tasarlayıp öykülemeye giriştiklerinde hayal güçleri belli kalıplara yöneltti onları.
Sayfa 46 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Gogol bu romanla ilgili olarak şöyle demektedir: ''Yüzbaşının Kızı ile karşılaştırılınca bütün romanlarımız ve büyük hikâyelerimiz yavan kalıyor. Saflık, yumuşaklık öyle bir yüksekliğe ulaşıyor ki bu yapıtta, gerçek bile yapmacık ve karikatürize edilmiş gibi görünüyor. Ortaya gerçekten de ilk olarak Rus karakterleri çıkıyor. Kalenin basit komutanı, karısı, bayraktar, biricik topuyla kalenin kendisi, zamanın karışıklığı, sıradan insanların o alçak gönüllü büyüklüğü. Bütün bunlar yalnızca gerçek değil, onu da aşan bir şey.'' ''Yüzbaşının Kızı'' yazılmasaydı, Tolstoy'un ''Savaş ve Barış''ının da yazılmamış olacağı görüşü ileri sürülmektedir.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
GOGOL da Yüzbaşının Kızı için şöyle diyordu:
YÜZBAŞININ KIZI'yla karşılaştırınca tüm romanlarımız ve büyü öykülerimiz yavan kalıyor. Saflık, yumuşaklık öyle bir yüceliğe erişiyor ki, gerçek bile yapmacık ve karikatürize edilmiş gibi görünüyor. Ortaya ilk kez gerçekten de Rus karakterleri çıkıyor.
İlk romanlarımız
Bu romanların değerleri sanat yönünden küçümsenecek olsa bile toplumsal etkileri gözönünde tutulmalıdır; baskı rejimine karşı olan yazın reformcuları, Avrupa'dan döndüklerinde, roman alanındaki devrimci tutumları küçümsememekte aldanmamışlardır; siyasal eylemlerinden çok önce, romanları, toplumun iç zembereklerini etkileyerek onu değiştirmeye başlamıştır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Pertev Naili Boratav «İlk Romanlarımız» adlı incelemesinde hikâyecilik geleneğimizin ilk romanlarımızdaki izlerini ele alırken meddah hikâyelerinin önemini vurgular ve bunların gerçekçi bir yönü bulunduğundan ötürü modern roman için gerekli temel koşula sahip olduklarını hatırlar. Daha sonra Ahmet Mithat’ın geniş bir okur kitlesine roman çeşidini kabul ettirebilmek için bir meddah gibi davrandığını, meddahlar gibi okuyucu ile konuştuğunu, onların fikirlerini sorduğunu, okuyucunun sorabileceklerine cevap verdiğini, kıssadan hisse çıkardığını, kısacası Ahmet Mithat’ın romanlarında «aynı dil ve üslubun, aynı hikâye tekniğinin mevcut olduğunu» söyler.
İletişim Yayınları
Reklam
eski âşık hikâyeleri ile ilk romanlarımız arasındaki bağlar Üzerinde de durulmamıştır, çünkü âşık hikâyeleri, meddah hikâyeleri gibi gerçekçiliğe özenen bir anlatı türü değildir.
Bizim Avrupalılaşmamız, Çinli'nin pantolon yapmasına benzer. "Al şu kumaşı, bu pantolonun aynısını yap" demişler. Ertesi gün lekesiyle, yırtığıyla aynı pantolonu yapıp getirmiş. İlk romanlarımız da böyledir.
Sayfa 261Kitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.