Gerçek ve yalancı toplumsallık duygusuna harika bir örnek.
Umarız yalnızca bir anekdot olarak kalmış bir başka olay, gerçek ve yalancı toplumsallık duygusu arasındaki ayrımı daha açık seçik göz önüne serer. Bir tramvaya binerken ayağı kayan yaşlı bir kadın karlar içine yuvarlanır. Düştüğü yerden kendi gücüyle kalkamaz bir türlü, yoldan geçen onca insandan da hiçbiri koşup kadına yardım edeyim demez. Neden
179 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 34 hours
Lise yıllarımda okuduğum ve o dönem çok sevdiğim bu kitabı bir de yetişkinligimde okuyup değerlendirmek istedim. Gerçekten de doğru bir kararmış. O dönemlerde "Vurun Kahpeye"'ye karşılık "Sarıklı Mücahitler" okunur ya da izlenirdi. Yani sağ sol, muhafazakâr - liberal ayrımı tıpkı takım tutar gibi mantıksızca kitaplarda da olanca hızıyla devam ediyordu. Şimdi oldukça tarafsız bir gözle ve yazarın o dönemde vatanseverlerin cephesinde bu savaşa katıldığı gerçeğini de göz önüne alarak diyebilirim ki; Vatan duygusunun nesillere eğitimle verilmediği toplumlarda küçük ya da büyük ilk sarsıntıda en kolay satılığa çıkarılan değer vatan olmuş. Para, can, şehvet gibi kişisel çıkarlar söz konusu olduğunda en kolay vazgeçilen değer hep vatan sevgisi olmuş. Edebi açıdan ise kitap hızla başlayıp aynı hızla olayların gelişmesi ve yine hızlı bir son ile bitiyor. Okuyucu bir solukta okuyor. Kurgu sade ve çarpıcı. Benim okuduğum basımının sadeleştirilmemiş olmasına rağmen kitaptan kopmadan bitiriverdim. Herkesin okuması gereken, edebi açıdan da başarılı bir eser.
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910.7k okunma
Reklam
192 syf.
·
Not rated
Öncelikle eserin bir baş yapıt niteliğinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Eseri okumaya başladığınızda anlatım tarzı biraz sizi zorlayabilir (beni zorladı).Fakat ilk on sayfa sonrasında bu duruma alışıyorsunuz.Dili ve üslubu oldukça yalın bir roman.Bunun yanı sıra kitabın arka kapağında da söylendiği gibi zor bir karakter, zor bir yaşam anlatılmaktadır. Yusuf Atılgan, karakterine bir isim bile vermez. Ona "C." der kısaca. Roman boyunca "C."nin her şeye karşı çıktığını, diğer insanlardan farklı bir düşünce yapısına sahip olduğunu görmekteyiz. Ya da kendini diğerlerinden farklı kılmaya çalışmaktadır da diyebiliriz. Hanginiz yolda yürürken kendi kendine konuşmadı? Yolda birini görürsünüz ya size göre ters bir davranışını vardır ya da o kişide kendinizden bir şeyler bulursunuz. İşte "C."nin iç konuşmalarını bu duruma benzettim yani kendimden bir şey buldum. Ve inanıyorum ki sizde kendinizden bir şeyler bulacaksınız bu romanda. İncelememi kitaptan bir alıntı ile sonlandırmak istiyorum efenim. "Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı."
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20191 okunma
Öğretmenin söylediği her söz, yazdığı her harf kutsal şeylermiş gibi hemen zihnimde yer ederdi.
Sayfa 32 - Nora Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Günün Pasajı
Attığımız her adım, söylediğimiz her söz, yazdığımız her sözcük gelip bize döner. Bizi inşa eder belki de. İlhan Selçuk, "İnsan ömrünü bir taşı yontmakla geçirir ve sonunda kendi heykeli çıkar ortaya." derken bundan bahseder. Tokmağı her vurduğumuzda, hatıralarımız toz olacak ve biraz daha değişeceğiz . Her sabah yeni bir biz doğacak!..
Birinin ilk aşkıyla yarışamazsın, özellikle de ölü olanlarla. Kendini her zaman en iyi ikinci seçenek gibi hissedersin.
Sayfa 302 - EphesusKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.