Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zafer Ekin Karabay'ın intihar etnmeden önce bıraktığı mektubu; "aslında bütün mesele neydi?" "hani, ‘hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. nilgün marmara’nın 29 yaşında, s. plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. bu yüzden ‘şubatta saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). "ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. hem zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (kimbilir belki kendimle barışabilseydim...) yerleşik yabancı’ydım her yere metin abi... sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama? tüm arkadaşlarımı ve sevgilim meral’i çok seviyorum. beni affedin." *Mektuba ilk kez, Milliyet'te Can Dündar köşesinde yer vermiştir. Kaynak: İTÜ Sözlük
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Otostopçunun Galaksi Rehberi serisinin 5 kitabının bir arada olduğu basım. Öncelikle söyleyeyim çok uzun bir kitap. 900 küsur sayfa. Benim gibi uzun kitaplara alışkın değilseniz, bir de bilim-kurgu pek ilgi alanınıza girmiyorsa okurken çok zorlanabilirsiniz. Ben ancak ilk iki kitabı okuyabildim. Başlarken hepsini okumayı düşünüyordum. Açıkçası
Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)
Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)Douglas Adams · Alfa Yayıncılık · 20213,902 okunma
Reklam
280 syf.
9/10 puan verdi
Peyami Safa'nın Attila'sı
Attila’nın adını ilk duyduğumda ortaokul birinci sınıfta idim. Avrupa Hunları’nın hakanı olduğunu ve barbar kavimleri sürerek Roma’ya kadar girdiğini biliyordum. Bir de ‘gerdek gecesinde burun kanamasından öldüğünü!’ Sonrasında epeyce bilgi sahibi olduysak da elbette bunların çoğu tevatürlere dayalı şeylerdi. Attila, ilk defa 1930’larda
Attila
AttilaPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2019899 okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma
Nick Allen, Lincoln İlkokuluna giden beşinci sınıf öğrencisidir. O, “tamamen kendine özgü” ve “bir dolu dikri olan ve onları kullanmayı iyi bilen” bir çocuktu. Üçüncü ve dördüncü sınıfta yaptıkları ile bunu kanıtlamıştı. Herkes bilirdi ki beşinci sınıf farklıydı çünkü beşinci sınıf ortaokula hazırlık yapılan bir sınıftı. Ayrıca beşinci sınıfta
136 syf.
·
Puan vermedi
Türk edebiyatının ilk romanı. Elbette ilk olmasından dolayı roman tekniği bakımından aksaklıkları var. Ancak Tanzimat edebiyatının ilk döneminin sanat anlayışına uygun olarak sosyal bir eleştirisi var içinde. Kaç göç denilen kadın erkek sosyal ilişkisini değerlendirirken görücü usulü evliliğin yanlışlığını trajik bir olayla ortaya koyuyor. Sadeleştirilmiş halini okuyabilirsiniz hem de keyif alırsınız. Şemsettin Sami (taraftarlarına yönelik bir bilgi olarak Ali Sami Yen'in babası) her ne kadar bu romanla bilinse de Türk dili ve kültürüne yönelik çalışmaları bulunan değerli biridir. Hazırladığı kamuslar (sözlük) hâlâ kullanılan, doğruluğu bakımından da geçerliliğini sürdüren önemli çalışmalardır. Ayrıca Göktürk Yazıtlarını dilimize aktaran kişidir.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Araf Yayınları · 201728,5bin okunma
Reklam
226 syf.
·
Puan vermedi
Yunan ve mitoloji sonrası İyonya mektebi; Tales, Aleksimandros, Aleksimen, Diyojenis batının ilk düşünen adamları... İyonya mektebinden sonra Ksenefon; milattan altı asır önce… Ksenefon'un sahip olduğu Ele mektebi ve bu mektebin esası panteizm... Ondan sonra Pitagor geliyor; adet, sayı mistiğini getirmiştir... Sonra bir akamet devresi ve ardından
Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
Batı Tefekkürü ve İslam TasavvufuNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 19991,769 okunma
262 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle bir sözlük yardımıyla okumak gerekiyor ki ilk iki bölümde, okumayı bırakmayı düşündüm. Sonra arkadaşımın devam et tavsiyesi üzerine okumaya devam ettim. Başlangıçtan sonra okuması daha bir kolay hal alıyor lakin yine de sözlük kullanmak gerekiyor. Tarihsel bir roman, o günün olaylarını bir şekilde değiniyor. Bir şekilde diyorum, ben
Sultan Hamid Düşerken
Sultan Hamid DüşerkenNahid Sırrı Örik · Oğlak Yayıncılık · 2017388 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle kitaptan alıntı paylaştım, sevgil bir dostumdan eleştiri aldım ve alıntıları silmem konusundaki isteği üzerine alıntılarıda sildim. Velhasıl kitap hakkındaki düşüncelerimi yazmıyorum ama bir sözlük yazarının kitap hakkında düşüncelerini burada paylaşacağım. "iki biçimde incelenmesi gereken bir "yarım kalmış" yusuf atılgan
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,332 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle anlamanı bilmediğiniz kelimeler için sözlük kullanmak zorunda kalacağınız kaçınılmaz. Kaçınılmaz derken kendimi ölçüt alıyorum. Eğer benim gibi sözlük kullanarak romanı tamamlayacaksanız kendinize şu soruyu yönelteceksiniz: 1941 yılında basılmış bu kitaptaki sözcükleri niçin anlayamıyorum? Ortalama 70 yıl geçmiş, bu kadar mı dilimiz değişmiş, bu kadar mı geçmişle bağlantımız bir şekilde kopmuş. Romana gelirsek yazar anlatıcı üzerinden zamanın tüm evrelerini kullanarak hikayeyi bize anlatıyor. Fahim beyin gazetedeki ölüm haberiyle başlayan, bu haberin yanlışlığı ile devam ederek, anlatıcının çocukluk ve gençlik dönemleri ile Fahim Beyin gençlik ve ihtiyarlık dönemlerini ve en sonunda da ölmüş Fahim Beye anlatıcının hitapları ve sualleri ile kitap bitiyor ki zamanın insanı geliştirip değiştirmesi, olgunlaştırması ve ölüme giden süreci güzel bir dil ile aktaran yazar, bir sürü örnekle zamanla birlikte insan hayatında oluşan değişimleri aktarıyor. Yazarın ilk kitabı ve benimde yazarın ilk okuduğum kitabıdır. Önemli bir eserdir.
Fahim Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 20141,797 okunma
Reklam
BEN TAMİRCİ DEĞİLİM Evle ilgili problemler insanın hayatını karartabilir. Akan bir musluk, bir elektrik problemi, badana zamanı, tahammül etmek için çelik gibi sinirler gerektiren dönemlerdir. Diyelim ki bir şey bozuldu, tamirci çağırdınız. Tamirci gelir, yaklaşır ve tamir edilecek yere, kafasını tek yana eğerek bakar. Öyle uzun, boş
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
56 günde okudu
Erol GÜNGÖR'ün okuduğum ilk kitabı.1975 yılında kaleme alınmasına rağmen günümüze de hitap ediyor.Kitabın akıcı bir anlatımı var ama zaman zaman günümüzde kullanımına pek rastlamadığımız kelimelerle karşılaşıyorsunuz ve bu anlar için yanınızda bir sözlük bulundurmanızda fayda var. Sosyolog olan yazarımız denemelerini de bu doğrultuda ele alarak olaylara daha çok sosyal psikoloji ağırlıklı yaklaşmış.Herhangi bir abartıya kaçmadan olabildiğine tarafsız bir dil kullanmış.Kitabın ismine baktığınızda daha çok milliyetçilik ağırlıklı(Siyasi anlamda) denemeler bekliyorsunuz fakat kitapta bu konuya fazla değinilmemiş.Yazar daha çok kültür milliyetçiliği üzerinde durmuş ve onu korumanın önemine vurgu yapmış. Bunun dışında kitapta eğitim, din, Orta Doğu ve münevverler hakkında da doyurucu bilgiler içeren denemeler mevcut.Kitabı bitirdiğinizde "Tekrar okumam gerek" hissine kapılıyorsunuz. Okurken harcadığınız zamanın hakkını verecek ender kitaplardan ve bir seferde hepsini anlaması zor olduğu için tekrar okunması gereken kitaplardan.
Türk Kültürü ve Milliyetçilik
Türk Kültürü ve MilliyetçilikErol Güngör · Ötüken Neşriyat · 2011329 okunma
“AYAKLI KÜTÜPHANELER” M. NİHAT MALKOÇ “Ayaklı kütüphane” ifadesi aslında bir deyimdir. “Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse…” anlamlarına gelir. Eskiden bu çeşit insanlar çok vardı ülkemizde. Günümüzde de var; ama eskisi kadar değil. Değerli araştırmacı-yazar, tarihçi, gönül insanı Dursun
440 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Okuyup bitirdikten sonra düşündüğüm ilk şey; çok iyi bir kitap değilmiş oldu.İyi bir fikirle başlanmış ama konu toparlanamamış etkileyiciliği kaybolmuş.Başlarda gizem vardı bir parça fakat sonra çok sıradanlaştı hikaye. Mesela ana karakter hafızasını kazandığında aslında çok önemli bir bilgi biliyor olsaymış bunun üzerinden gidilseymiş daha ilginç olabilirmiş. Hatırlayamamak daha ilginç bir yere bağlanabilirdi. ➿➿➿ Ülkenin şuan ki durumundan yola çıkıp baskı ortamının gelecekte ne hale dönüşebileceğine değinmek istemiş yazar ama burada da ilginç bir şey bulamadım. Evet hükümetin yaptıkları ve yasakları ile ilgili ileride daha da katılaşıp,özgürlükler iyice kısıtlanacak demiş,fakat her ne kadar etkileyici paragraflar ile anlatmaya çalışmış olsa da hikaye oturmadığı için basit geldi bana.Sonuçta her gün sosyal medyada bunun gibi onlarca çıkarım okuyoruz. ➿➿➿➿Bir parça Orwell ve benzeri distopyalar karıştırılıp (ki 1984'ten çok etkilendiğini düşünüyorum.) Bir parça ekşi sözlük ve sosyal medya yazıları toparlanıp hikayeye dönüştürülmüş.. ⚠⚠ Yanlış ya da acımasız bir yorum olur mu bilmiyorum ama yazar biraz Gezi'nin kaymağını yemek istemiş. Kitabın sonunda parkta toplanmaları, işleyişe karşı çıkılması falan hep gezi parkı olaylarından alıntı.Yazar "Gezi Ruhunu" savunmak istemiş ama bence olayın ruhunu tam anlayamamış,bu yüzden de yansıtırken o coşkuyu, öfkeyi, heyecanı verememiş bizlere. Dipnot: Kitapta araya dereye bir de amaçsızca bir aşk sıkıştırılmış ki burada da duyguyu hissedemedim. Samimiyetsiz, ruhsuz bir kitap çıkmış ortaya.
Tutsak Güneş
Tutsak GüneşAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20155,2bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Merhaba 1000Kitap Üyeleri Bu kitabın bendeki hikayesi çok büyük. Burada 1000Kitap’ta geçenlerde beğenmiştim bu kitabı ve birisi bunu görmüş bana yılbaşı hediyesi olarak gönderdi. Kendisi en kıymetlimdir. İçerisine çArşı’da Kartal heykelinin önünde çekildiğimiz fotoğrafla birlikte geçti elime. Elbet kitapla ne alakası var diyebilirsiniz. Ama benim
Çarşı Geliyooor!
Çarşı Geliyooor!Kolektif · Okuyan Us Yayın · 2013173 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.