Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ümitlerime geliverdi ilkbahar Gözlerimde bahar sevinci var Bir başka mutluluk müjdeliyor sanki çiçekler Yeni açan tohum, yeşeren toprak ve ağaçlar ... Bak seni de sarıverdi mutluluk Zaman durdu bak işte sonsuzluk Bir başka dünyanın açıldı sanki kapıları Sevgi seli akıyor şimdi oluk oluk ...
Sayfa 43 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
zayıf insanlar kendileriyle konuşurken güçlü sözler söylemeyi severler
İletişimKitabı okuyor
Reklam
Çeçenler'in değeri değişmez olan Tanrısı "Dele" idi. Yıldırım Tanrısı Seli olup, bu Tanrı, Tanrılar arasında büyük rol oynardı. Seli'nin kızı olan Seli Sata bakire kızların koruyucusu idi. Bundan başka Güneş Tanrısı ve annesi de vardır. Fırtınaların annesi olan Ded-sinan da önemli bir Tanrıça idi. Bunun yedi oğlu semaya uçmuş,
Güneş ufukta tüm görkemiyle yükselmekteydi, kırlarda neşeli bir uyanış başlıyordu. Uçsuz bucaksız ovanın üzerinde doğudan batıya doğru altından bir ışık seli akıyordu. Bu yaşam sıcaklığı her yeri kaplıyor, toprağın iç çekişlerinin, kuşların cıvıltısının,suların ve koruların mırıltısının karıştığı bir gençlik ürpertisi gibi dört bir yana yayılıyordu. Yaşamak güzeldi, yaşlı dünya bir ilkbahar daha yaşamak istiyordu.
Sayfa 535Kitabı okudu
İlahi sesler!
Faust: Ey ilâhi sesler! Böyle gür ve tatlı bir şekilde, beni bu toz toprağın içinde niçin arıyorsunuz? Müminlerin bulunduğu yerde çınlasanız daha iyi! Ben ilâhi tebliği işitiyorum, ama benim imanım yok. Mucize, imanın en sevimli yavrusudur. Şimdi, bu tatlı müjdenin geldiği âlemlere gitmeye cesaret edemiyorum. Ama gençliğimden beri alışık olduğum bu ses, beni tekrar yaşamaya çağırıyor. Eskiden bu derin bayram mutluluğu içinde göklerin sevimli öpücüğü alnıma konardı. Çanların o dolgun sesi, sezgi dolu olarak çınlardı. O zaman bir dua etmek en yüksek bir zevk olurdu. Anlayamadığım bir özlem, beni orman ve çimenlerin arasına gitmeye yönlendirirdi ve bir gözyaşı seli içinde, benim için artık yeni ve huzurlu bir dünyanın doğduğunu görürdüm. Bu ilâhi, gençlere neşeli oyunları ve ilkbahar bayramının mutluluğunu müjdelerdi. İşte beni, bu son ve ciddi adımları atmaktan, çocukluk duygularımla bu hatıralarım alıkoydu. Ey aziz ilâhiler, yine çınlamaya devam edin! Gözyaşlarım coşuyor. Ben yine dünyanın oldum.
İlkbahar Seli…
~ Neşeli yıllar, Mutlu günler Hızla geçip gittiler, İlkbahar selleri gibi! ~
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
...Güneş ufukta tüm görkemiyle yükselmekteydi, kırlarda neşeli bir uyanış başlıyordu. Uçsuz bucaksız ovanın üzerinde doğudan batıya doğru altından bir ışık seli akıyordu. Bu yaşam sıcaklığı her yeri kaplıyor, toprağın iç çekişlerinin, kuşların cıvıltısının, suların ve koruların mırıltısının karıştığı bir gençlik ürpertisi gibi dört bir yana yayılıyordu. Yaşamak güzeldi, yaşlı dünya bir ilkbahar daha yaşamak istiyordu.
Sayfa 605 - Can Sanat Yayınları, 2.Basım: Temmuz 2014, İstanbulKitabı okudu
Zəif adamlar bir işi heç vaxt özləri qurtarmırlar, həmişə işin bitməsini gözləyirlər.
Uşaq və gənclər ədəbiyyatı nəşriyyatı
Ruhen zayıf olan insanlar, zihni yargılamalarında kuvvetli hayallere dalmaya eğilimlidirler.
Sayfa 175 - İtalikKitabı okudu
Zayıf insanlar hiçbir şeyi kendiliklerinden bitiremezler; bitmesini beklerler.
Sayfa 165 - İtalikKitabı okudu
Reklam
Sanatı severim... Güzel olan her şeyi severim...
Sayfa 148 - İtalikKitabı okudu
İlk aşk bir devrime benzer; düzgün giden hayatın gidişi bir anda altüst olur; gençlik barikatlara koşar, bayrağı çeker ve ilerde kendisini bekleyen ölüm ya da yeni hayatı aynı heyecanla karşılamaya gider.
Sayfa 106 - İtalikKitabı okudu
Mutluluk yılları Neşe günleri Bahar selleri gibi Akıp gittiler
Sayfa 5 - İtalikKitabı okudu
Brutus ve Caesar Konuşması
“Bütün Roma düştüğünü görmek için bekliyor,” dedi Decimus Junius Brutus. Uzaklara dalmış bakışların ve bir hamlede kendilerine dönecek sırtların arasından geçip banyoya doğru yürüyorlardı. “Çakallar kan kokusu almakta ustadır Brutus, ama ne var ki yara almış bir arslanı yakalayacak cesaretleri bile yoktur,” dedi Gaius Julius Caesar, aşağılayıcı
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.