Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yağız

Yağız
@ilkellectual
İngilizce Öğretmeni
21 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
316 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bitmeyen Kavga
Bitmeyen KavgaJohn Steinbeck
8.5/10 · 5,8bin okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Toplumun bizi köleleştiren yanlarına başkaldırdığımızda insanların gözünde başkalaştığımızı, önemsizleştiğimizi ve hatta yok oluşumuzun onları sevindirdiğini muazzam bir metaforla anlatan Kafka eseri.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
"Sözcükler, kardeşçiğim, ağaçta yaprak neyse, odur! Bir yaprağın niye öyle değil de böyle olduğunu anlayabilmek için ağaca bakmak, onun nasıl büyüyüp yetiştiğini bilmek gerekir. İçinde her şeyin olduğu bir bahçe gibidir kitap, kardeş... İyi de oradadır, yararlı da..."
Sayfa 186 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yabancı
YabancıAlbert Camus
8.1/10 · 111,2bin okunma
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Maksim Gorki'nin otobiyografisinin ilk üçlemesi olan bu romanda beni en çok etkileyen karakter Alyoşa'nın ninesi oldu. Tıpkı Alyoşa'nın ninesi gibi hayatta öyle insanlar var ki iyi niyetleri her zaman istismar edilir, tüm sıkıntılara sabırla katlanıp bir çıkar yolu ararken yüreklerindeki iyilik asla kaybolmaz ve sevdikleri için her türlü özveride bulunurlar.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,6bin okunma
Reklam
"Biliyor musunuz, çok yalnızım! Dünyada hiç kimsem yok! İnsan susar, susar; ama bir gün gelir, ruhunda biriken şeyleri ansızın boşaltmaya başlar... O zaman da, ağaçla da konuşmaya razı olur."
"Istırap ve acı çekme, geniş bir akla ve derin duygulara sahip olan insanlar için bir mecburiyettir."
“Canavarlar cehenneme gidecekmiş; cehennem yaptıkları kötülüğü, mahvettikleri hayatı geri getirebilir mi?”
"Ve görüyorsun ki alnımıza yazılanla kalbimize kazınan bir olmuyor."
"Giyotin sehpası bir serap gibidir. Giyotin tahta bir iskele, bir aygıt, demirden, tahtadan, iplerden oluşan bir mekanizma değildir. Karanlık amaçları olan bir canlıya benzer, tahta iskelesinin gördüğü, bu aygıtın duyduğu, bu mekanizmanın her şeyi anladığı, bu tahtanın, demirin, iplerin bir şeyler istediği söylenebilir. Giyotin, varlığının ruhu daldırdığı düşler âlemiyle ürkütücü görünür ve yaptığı işe kendi de karışır. Celladın suç ortağı olan giyotin eti yer, kanı içer. Giyotin yargıç ve marangoz tarafından üretilen bir canavara, neden olduğu ölümler yüzünden korkunç bir yaşam süren bir hayalete benzer."
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Anlattığı kültüre ne kadar uzak olsanız da kendinizden, hayatınızdan, ailenizden, yaşadığınız kentten mutlaka bir şeyler bulabileceğiniz; büyülü gerçekliği ile baş döndüren tekrar tekrar okunası başyapıt.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,1bin okunma
187 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dostoyevski'nin eşsiz üslubu sayesinde olayları karakterlerin gözlerinden gördüğünüz; tutkuyu, aşkı, çaresizliği, kibri, hırsı ve öfkeyi aynı anda içinizde deneyimlediğiniz tek solukta okunası mükemmel bir şaheser. Dostoyevski karakterlerin dünyasını öyle büyük bir ustalıkla ve doğallıkla tasvir etmiştir ki anlatılanlar bize hiç de uzak gelmez. Hepimizin içinde zaman zaman yer eden hatta bizi ele geçiren hastalıklı hislerin kontrolünü yitirdiğimizde olabilecek her şey en saf anlatımıyla bu kitapta mevcuttur. İmkânsız bir aşkın ele geçirdiği güçlü karakterli bir adam, bu aşka karşı koyamadıkça tüm benliğini ele geçiren içsel çelişkiler, her şeyin farkında olmak ama yine de kendini nehrin sert akıntısına bırakmak... Fakat sonradan daha başka bir tutkuyla tanışır bu güçlü karakterli adam; kumar. Tüm iradesini kazanma hırsına teslim ederken aşkından da uzaklaşır; uğrunda canını vermeye hazır olduğunu defalarca haykırdığı aşkından. Güçlü bir karakterin ve güçlü bir aşkın, hastalıklı bir tutku olan kumar ve son derece tehlikeli bir his olan kazanma hırsı karşısında yerle bir oluşunu anlatır bize Dostoyevski.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,3bin okunma
"Ey sen, dünyada mevcut her şeyi yarattığı söylenen, hakkında en ufak fikrim olmayan sen, ancak lafta tanıdığım ve her gün yanılan insanların bana söyledikleri kadar bildiğim sen, tanrı denilen acayip ve hayal ürünü varlık! Kesinlikle, gerçekten ve herkesin önünde ilan ediyorum ki sana en ufak bir inancım yok ve bunun da nedeni gayet mükemmel; dünyadaki hiçbir şeyin akla yatkınlığına kanıt olmadığı saçma bir varoluşa beni ikna edecek hiçbir şey bulamıyorum. Hayal ürünü ve işe yaramaz varlık, adın bile yeryüzünde hiçbir politik savaşın döktüremeyeceği kadar kan akıttı. İnsanlar çılgınca umutları ve gülünç korkularıyla ne yazık ki seni hiçlikten çıkartmaya cüret ettiler. Keşke geri girsen o hiçliğe! Sen insan soyuna eziyet etmek için çıktın ortaya yalnızca. Senden söz etmeyi aklından geçirmiş ilk sersem boğazlansaydı, yeryüzünde ne çok cinayet engellenirdi!"
"Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum? Herkes bağırırken şiirler okumak mı, susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi? Apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt? Sondan saymaya başladım adları, böyle hoşuma gidiyor. Beğenmeseler de seviyorum ellerimi, hep olmayacak düşler görüyorum, yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan. Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok. Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin. Bir sürgün nereye sürülebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu? Çekilin, yürümediğiniz yollarımı kirletmeyin!"
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.