“(…)Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”
İlker Başbuğ bu defa değişiklik yapıp araştırma Ve inceleme kitabı yazmış .Keşke meslek seçerken askerlik yerine yazarlığı seçseymiş .Çünkü yazarlığı çok çok iyi .
Osman Gazi’den TC’ nin kurulduğu döneme kadar uzanan merkezi otorite ile onun yanında Ve Ya karşısında yer alan güç odakları arasındaki mücadeleleri inceleyip kaleme almış ...
600 yılı aşkın bir tarih söz konusu olunca güç odaklarının devamlı değişmesi de kaçınılmaz oluyor tabi .Mesela günümüzde de “faiz lobisi” ve “dış mihraklar”var
TARİH TEKERRÜR EDİYOR....
Ordu’nun değer ve itibar kaybetmesi ,orduyu siyasetin içine sokma olayları ,Abdülhamit’in Müslüman halkın kendisine bağlılığını kazandıktan Sonra Ordu Ve donanımı da kendisine bağlaması ,31 mart ayaklanması , Enver paşa gibi boş hayallerin adamlarıyla Vs.Bir çok örnekle...
Tarih tekerrür ediyor dedim ya ;e o zaman umalım ki TÜRK halkının karşısına en kısa zamanda ATATÜRK gibi bir Lider daha çıkar ...Şu an Türk Milletinin en çok ihtiyaç duyduğu şey ..
Yıllarca düşünüp durmuşumdur 1927 ‘de verdiği Büyük Nutuk’ta bağımsızlığın Ve Türk Cumhuriyet’ inin korumasını Ve savunma görevini Orduya değilde Neden gençliğe verdiğini ... Olan biteni görünce cevabını bulmuş oldum ...
Alınacak ders ; Askerin gücünü kaybetmesi yeni bir güç odağını ortaya çıkardığı .
Kendime ödev ; Sina Akşin kitapları okunacak . Yazara puan ; Teoride 10, pratikte kocamannnn bir 0
Merhabalar Efendim....!!
Kahveleri Hazırlayın...!
{Ç News} Kitap Fuarı Özel Yayını Başlıyor...!
Kocaeli kitap Fuarı ve Ben adlı Yazıma Hoş Geldiniz :)
Uzun ama çoook uzun bir yazı oldu baştan belirteyim. Normalde bu kadar uzun olmayacaktı. Ne ara uzadı bende bilmiyorum.. :)
Fuar'a iki defa gittim. İlkin de 2 saat, ikincisin de 4 saat
57. Alay'a şu emri verdim:
Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler alabilir.
Enver Paşa Almanlara, Osmanlı Devleti'ni Ekim ortalarında savaşa sokacağını söyledi, güvence verdi. Seferberlik hazırlık ları da tamamlanıyordu. Enver ve diğer birçok lider, savaşın Altı hafta veya en çok altı ayda sona ereceğine inanıyorlardı.
"Atatürk, 1935 yılında Amerika'lı gazeteci Gladys Baker'e şöyle demişti." Ben diktatör değilim. Bence diktatör diğerlerini iradesine boyun eğdirendir. Ben kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim."
Türkiye'de kadının toplumdaki yerinin ne olması gerektiğine ilişkin görüşleri: Kadının "dış hayata" sahip olamamasını Mustafa Kemal en büyük engel olarak görmektedir. Ona göre esas okul hayatın ta kendisidir. Evine kapatılan kadının böyle bir şansı olamaz. Kadın, yaşamın her kademesinde erkekler gibi yer almalıdır. Kadın böylece gerçek anlamda "kadınlığın mevkiini" bulabilecektir. Kadınlara şeref ve haysiyet sahibi olmalarının birince derecede önemli olduğunun ve iffeti; onlara bilim ve fen ışığında açıklamanın gerekli olduğuna dikkat çekmesi de önemli bir noktadır.
Sayfa 154 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 3. Baskı, Haziran 2022Kitabı okudu
TSK ise yaşanılan sorunu hiçbir zaman "siyasi sorun" olarak görmedi. Sorun "terör sorunu"ydu.
"Siyasi çözüm"ün önündeki temel engel, elbette TSK idi.
O zaman TSK halkının gözünde itibarsızlaştırılmalı ve sesi kesilmeliydi.
Mustafa Kemal isim vermemekle beraber kimi kastetmek tedir?
Mektubun ilk ve son cümlelerinde bunun işareti vardır:
"Sofya'dan İstanbul'a gidip gören ve benim arka- daşım olan bir kişiye odası kapısında bir münasebet le adımın geçmesi üzerine aynen 'Onun yüzünü şeytan görsün' diyor. İstanbul'a gelip bu gibi insanların yüzünü görmek bana acı verecektir. . .
Kürt meselesi aklımı üniversiteye gelip de Doğu'dan gelen dostlarla münasebet kurup uzun sohbetler yaptıktan sonra beni meşgul etmeye başladı. Bu raddeden sonra ise bugüne kadar entelektüel saydığım şahısların kıymetini sorgulamaya başladım. Bilhassa kendi cenahımın önde gelen mütefekkirlerinin bu konuya neden bigane kaldıklarını merak ettim.