Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bütün mevsimler seninle ilkyaz. Hiçbir türkü keder vermeyecek artık Hiçbir pencereden kötülük gelmeyecek...
Sayfa 51 - PdfKitabı okudu
Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları, Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları, Sararıp dökülürken güz rüzgarlarında Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Reklam
‘‘biz seninle birbirimizi tanımadan evvel sen bir yerlerde bana görünmüş olmalısın, daha ilkyaz çiçek çiçek olmadan evvel beliren bir Nisan havası gibi.’’
En yakın yabancı sendin, Daha sürülmemişken ışığın biberi yaramıza, Yaslanırken boşlukta duran bir merdivene henüz. Güzdü sonsuz bir çöle takılan bakışımız, ilkyaz derken —kışı gözden kaçıran yüzlerce eller yukarı, saygı duruşlarımız en güçsüz kollarla— çözüldü aşkın zarif ilmeği bulandı aynalar duruluğu. Çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda bilmedik çekenin yanlış bir uzaklık olduğunu... Yabancıların en yakınıydın sen!
Sayfa 112
"Bir ölüm düşlüyorum"
Bir ölüm düşlüyorum, başımda Başımda o mavi erkeğim Bir ölüm...geniş odalarda pembe Devrilirken mutluluk Uykulara varır gibi usul usul Usul usul susuyor yüreği Sol yanımda kızım benim Benim eski benim çocuk güzelliğim Sağ yanımda gülüşü bir ilkyaz yeli -Öyle hafif, öyle serin - Yiğit oğlum, yağız oğlum...
Sayfa 38 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Reklam
deli yağmurlar sakladım gelişine gelirsen bir ilkyaz muştusu gibi karışarak yağmurun çoğalan sesine eksiltme yüzündeki usul gülüşü
Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
En ince yerinde sözün,en içten Gülüyorsun ya hani köpük köpük Binlerce pencere açılıyor içime Her camında bin altın güneş esen. İplikince bir ışık yağmuruyla Yıkanıyor yüreğimin el değmemiş yerleri Bir ilkyaz göğü gibi sen öyle uzak Güzellikler içinde dupduru gülümsedikçe.
bana derler niçin gülzâra varmazsın bahâr oldu bahârı neyleyim ben yârim ağyar ile yar oldu Cevapsız sorular soruyorlar, kesip atması çok zor. “Bak! İlkyaz geldi, renkler gülüyor, yumuşak esintiler gülleri okşuyor. Neden bağlara bahçelere, güllüklere koşmuyorsun?” diyorlar. Âlem bahar kılığında, ruhum kara kışın kıskacında. Gözümde yok güller, bülbüller, yeşiller, renkler, dereler. Gönlümde keskin buzlar, yüzümde ihanetin tırnakları. Beşinci mevsimin ortasındayım. Bana ne yazdan, bahardan. Düşmanlarla yar oldu sevdiğim, ben onun kaygısındayım.
Reklam
Ne güzel..
Ve yağmur - yağmurlar- Ah şu yağmurlar durmasa ya Ne güzel ıslanıyor ilkyaz Ne güzel ne güzel ne güzel Denize zorla sokulmuş Ağlamaklı bir çocuk gibi.
Garipsi huylar edindim nicedir Garipsi duygular edindim. Artık iyice tükenen Bir ölü umuttan mıdır Gittikçe yoğunlaşan bu yaşlı Bu yılgın yalnızlıktan mı? Yoksa eşiklerden sızan Şu rezil ölüm kokusundan mı?
Nilüfer
Ben oraya koymuştum, almışlar, Arasına sıkışık saatlerin. Çıkarır bakardım kimseler yokken; Beni bana gösterecek aynamdı, almışlar. Kışken ilkyaz, sularımda açardı; Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı? Eski defterlerde sararırmış yaprak. Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar. Bir ışıktı yanardı gecelerde; Akşam, çiçekler uykuya yattı, Sardı karşı kıyıları karanlık- Beni bana gösterecek lambamdı, almışlar.
Cahit Külebi
Cahit Külebi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.