"Ordunun libido yapısına ilişkin bu görüşe karşı, vatan düşüncesine, ulusal şan ve şerefe, ordunun dağılmamasında rol oynayan pek önemli daha başka kimi etkenlere yer verilmediği itirazı haklı olarak yöneltilebilir. Böyle bir itiraza verilecek yanıt, orduda libidonun artık pek yalınkat sayılamayacak bir başka kitlesel bağlanım oluşturduğudur. Sezar, Wallenstein ve Napolyon gibi büyük komutanların kanıtladığına göre, yukarıda adı geçen etkenler bir ordunun varlığını sürdürebilmesi için ille de zorunlu değildir."
Aziz kardeşlerim, sözlerime, eski A.P.li arkadaşlarımı selâmlamakla başlıyorum. Benim kendilerine hiçbir kırgınlığım yok. Sözüm A.P. yöneticilerine karşıdır.
Kardeşlerim: Adalet Partisi iktidara hak yolunda, halk için sloganı ile geldi. Fakat çok geçmeden soluğu kesildi. Hakkı da halkı da bıraktı. Yerli, milliyetçi fikirleri yadırgadı.
"Buralara yabancıyım. Yeni bir ülkede yeni bir yaşam kurmak üzere İstanbul'dan ayrıldığımızda çocuktum. Bir toprağın yurt olması, vatan olması için oranın ruhunu, duygusunu, ille de sevinçlerini, acılarını, rengini, kokusunu içinde hissetmek gerektiğini bilmiyordum.
...
Üç katı aşıp çatıya tırmanmış, daha üst katlara çıkmak için dal budak salan dev morsalkımı mutlaka korumalıyız desem, dünyadan habersiz, hayaller peşinde, tuzu kuru bir yabancı sayıp küçümserler mi beni?"
Bir toprağın yurt olması, vatan olması için oranın ruhunu, duygusunu, ille de sevinçlerini, acılarını, rengini, kokusunu içinde hissetmek gerektiğini bilmiyordum.